Zanka

Halk TV'den Fikret Bila'nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, yerel seçimler için muhalefet partilerinin tekrar işbirliği yapabileceğini vurgularken hem adı CHP genel başkanlığı için geçen Ekrem İmamoğlu'nun hem de Mansur Yavaş'ın kendi görevlerine devam etmeleri gerektiğini söyledi. 

“Demirel’in deyimiyle siyasette 24 saat uzun bir süredir. Benim değerlendirmeme göre Türkiye’nin geleceğini, çıkarlarını, huzurunu önceleyen muhalefet partileri bir araya gelirler. Burada önemli olan ölçü Türkiye’nin geleceği ve çıkarlarıdır. Bu ölçüyü esas alan muhalefet partileri işbirliğine yönelirler.”

CHP’li belediye başkanlarının çok başarılı olduğunu, ulusal ve yerel sorunlarda iktidardan çok daha fazla çözüm ürettiklerini de belirten Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanı arkadaşlarıma ‘şikayet etmeyeceksiniz, halka hizmete devam edeceksiniz’ dedim. Öyle yapıyorlar. Belediye başkanlarımız çok başarılı. CHP’nin halka hizmet anlayışını çok iyi bir şekilde hayata geçirdiler. Hükümet üç tane maskeyi dağıtamadı ama CHP’li belediyeler bir günde sorunu çözdüler ve korona salgınında maskeleri bedava dağıttılar. Her soruna kısa sürede çözüm ürettiler. Halk bu gerçeği yaşayarak gördü. Bu nedenle belediye başkanlarımızın yeniden aday olmalarını ve hizmetlerini sürdürmelerini istiyorum. Bu büyükşehir belediye başkanlarımız için de geçerli. Çok başarılılar. Bunu kendilerine de söyledim. Ben Ekrem Bey’in (İmamoğlu,) Mansur Bey’in (Yavaş) yeniden İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarına aday olmaları gerektiğini düşünüyorum. Ekrem Bey’in İstanbul’u, Mansur Bey’in Ankara’yı kazanacaklarına inanıyorum.”  ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonominin başına getirdiği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın başarılı olup olamayacaklarıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi:

“Bir sorunu çözmek istiyorsanız önce sorunu doğru kavrayacaksınız ve bir programınız olacak. Çözüm için ortaya bir program koyacaksınız ve kamuoyuyla paylaşacaksınız. Saygın devletler ve kurumlar böyle yapar. Kalkınma planı hazırlar. Yıllık programlar hazırlar.100 günde neler yapacağını belirler ve açıklar. Bu iktidar Türkiye’yi bir ekonomik buhrana sürükledi. Ancak bu buhrandan çıkmak için bir programı yok. Tek programı zam yapmak. Günün 24 saati zam yapıyor. Akşam yatıp sabah kalkıyorsunuz her şeye zam gelmiş. Bunlar daha bir şey değil.

Asıl zamlar yerel seçimlerden sonra gelecek. Şu anda yine baskılama yapıyorlar. Doları baskılamak için 128 milyar dolar sattılar. Bu rakam bugün daha yukarı çıkmış durumda. Yerel seçimlere kadar bu baskıyı sürdürecekler. Milyarlarca doları bu amaçla arka kapıdan sattılar. Sayın Şimşek göreve geldiğinde bu uygulamayı sonlandıracaklarını söyledi. Ancak bir süre sonra yine arka kapıdan dolar satarak kuru baskılama politikasına döndüler. Yine arka kapıdan dolar satıyorlar. Yerel seçimlere kadar bu satışa devam edecekler. Kuru baskılama politikasını da milletin sırtından yapıyorlar. Fatura millete çıkıyor. 85 milyonun sırtından toplanan bir avuç zengine aktarılıyor.

Zamlarla ve vergi artışlarıyla milleti soyuyorlar. Motorlu Kara Taşıtları Vergisi’ni iki kez almaya karar verdiler. Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. Yerel seçimlerden sonra vergi artışları ve zamlar yağmur gibi yağacak.”



Bu içeriğe emoji ile tepki ver