Zanka

Beyaz Gölge


Beyaz Gölge

Kabul etmek gerekiyor ki Ankaragücü Camiası kötü bir dönemden geçiyor. Transfer yasağının kalkmaması, Yönetim-Yiğiner gerginliği, futbolcuların ödenmeyen primleri derken maalesef sahaya ruhlarını koyan futbolculara ayıp edildiğini, haklarının yendiğini düşünüyorum.

Hafta sonu oynanan ve hepimizin sonucuna üzüldüğü ama sahaya konan mücadele ile umutlandığımız Fenerbahçe maçı inşallah Camia olarak yeniden kendimize gelmemiz adına bir başlangıç olur. Artık Sayın Yiğiner’de, Başkan Adayı Ağcabağ’da, tribün grupları da silkelenip kendine gelmek zorunda. Yiğiner, Ağcabağ ve Tribün Grupları maalesef hata üzerine hata yapıyorlar. Herkes Ankaragücü Camiası ikiye bölündü diye dursun camia ikiye değil üçe bölünmüş durumda. Bir tarafta Yiğiner’i destekleyenler, diğer tarafta Ağcabağ’ı destekleyenler varken bir üçüncü kesimi de iki ismide desteklemeyenler oluşturuyor. Öyle sayıları az filanda değil. Yiğiner’i istemiyorlar, eleştiriyorlar ama aynı şekilde Ağcabağ’ı da istemiyorlar. Gerekçelerini dinledikten sonra haklı oldukları konular çok fazla.

Mehmet Yiğiner’in tavrını, futbolculara ödeme yapmamasını, transfer yasağını kaldırmamasını, bilet fiyatlarını, kulübün şeffaf yönetilmemesini, Yönetici seçimindeki hatalarını eleştirirken, Ağcabağ’ın da tamda alacakları için Ankaragücü’nün yayın gelirlerine haciz koydurttuğu hafta İsmail Kartal’ı ziyaret etmesini, arasının iyi olduğu menajerlerin kaba tabirle Ankaragücü’ne itelediği oyuncular yüzünden sürekli acaba puan silme cezası gelir mi korkusunun yaşanması, tribün grupları ile çok fazla içli dışlı olması eleştiriliyor bu kesimce.

Daha öncede yazdım Camiada herkesi kucaklayacak, tarafları bir araya getirecek, uzlaşma ortamı yaratacak ve bu zor günlerden çıkmak adına ilk adımı atacak bir büyük eksikliği yaşanıyor. Başka Ankaragücü yok bu sebeple de Ata Mirası, kimsenin kişisel hırsı ve egoları yüzünden bunları yaşamamalı. Madem herkes Ankaragücü için mücadele ettiğini iddia ediyor, o zaman bir araya gelmek için, ortak paydada buluşmak için ne bekleniyor. Şu aşamada tarafları bir araya getirebilecek tek isim Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş gibi gözüküyor. Ancak Mansur Başkan kulübün iç işlerine çokta müdahil olmak istemiyor. Mansur Bey’in Ankaragücü’ne bir Başkan bulması şu aşamada imkânsız gibi bir şey.

O zaman Devre Arasına kadar yapılması gerekenler belli aslında. Madde madde yazmak gerekirse;

1.Mehmet Yiğiner, Büyükşehir Belediyesinden gelen para ile futbolcuların alacaklarını ödeyecek. Böylelikle takım içinde huzur korunmuş olacak. Fenerbahçe maçında takımın isterse neler yapabileceğini herkes gördü.

2. Yine Başkan Yiğiner inadından vazgeçecek, gerekirse maçta oluşabilecek tepkileri görmeyecek duymayacak ve bilet fiyatlarını uygun tutacak. Bir anlık öfke ile söylediğini düşündüğüm Yeni Malatya maçı sonrası koridorda bağırarak söylediklerini yani bilet fiyatlarını yüksek tutma gafletinde bulunursa Gençlerbirliği ligdeki ilk 3 puanını almış olur.

3.Tribün Grupları, tepkilerini futbolcular sahada mücadele ederken değil maç öncesi ya da sonrasında dile getirecek.

4.Murat Ağcabağ ve ekibi de tribünler üzerinde pozitif etki yapacak ve destek konusunda teşvik edici açıklamalarını sürdürecek.

Bunlar bir arada gerçekleşmezse, bir tanesi bile eksik olursa devre arası olmadan TFF 1 Ligin yeni sezondaki takımlarından biri olur Ankaragücü. Eğer gerçekleşirse ne olur. Ankaragücü devre arasına kadar 10-12 puan arası toplar ve ilk yarıyı 15-20 puan aralığında tamamlar. Devre arasında Yönetim yasağı mı kaldırır, Ağcabağ Başkan mı olur? Uzlaşırlar sezon sonuna kadar ortak bir Yönetim mi oluştururlar bunlar hep o zaman konuşulacak konular. Şuanda tek gerçek tüm kötü şartlara rağmen Arma için mücadele eden futbolculara tam destek vermek.

Şu anda yaptığınız kayıkçı kavgasının kimseye bir yararı yok. Çok uzağa bakmaya da gerek yok. Geçen hafta biri ulusal 4’ü yerel olmak üzere 5 kanalda yayınlanan Kayserispor gecesine baksak bu bile bizim nasıl Ankara şehrinden ve birbirimizden koptuğumuzun göstergesi olur.

Benim Mansur Başkandan beklediğim bir yanına Yiğiner’i bir yanına Ağcabağ’ı alarak Ankaragücü için böyle bir ortam yaratması. Kimler Ankara’nın ekmeğini yiyip şehrine, kimler İstanbul takımlarına destek veriyor bunu görmek içinde iyi bir fırsat olur böyle bir organizasyon. Reçete açık reçete basit. Ya Ankara şehri hep beraber Ankaragücü’ne sahip çıkacak ya da kaset başa saracak. Kesin bir çözüm bulunmadıkça Başkan sende olsan bende olsam sonuç değişmeyecek. Kalıcı gelir sağlanmadan, doğru tesisleşme ve alt yapı oluşturulmadan, değerinde sponsorluklara imza atılmadan Ankaragücü’nün mevcut durumdan çıkması mümkünü değil. O yüzden Mansur Başkan artık müdahale etmen gerekiyor.

Son olarak Zankaspor’u yöneten arkadaşlarıma Fenerbahçe maçı sonrası Ankaragücü’nün yenen hakkını dile getiren Erman Toroğlu, İbrahim Seten gibi isimlerin görüşlerine korkmadan yer verdikleri için ayrıca teşekkür ederim. Fenerbahçelilerden nasıl tepki aldıklarını iyi biliyorum. Doğruya doğru demeye devam. Doğrunun rengi, taraftar sayısı olmaz.

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
251