Yıllardır özlenen ve beklenen Ankara derbisinden yüzü gülerek ayrılan taraf Ankaragüçlüler oldu. Sezonun kalan kısmında Gençlerbirliği’ne başarılar dileyerek hem Ankara derbisini hem de Ankaragücü’nü değerlendirmeye başlayalım.
Süper Lig'de ilk 6 hafta sonunda Ankaragücü 8 puana ulaştı. 6 haftayı değerlendirmek gerekirse Ankaragücü kimilerini şaşırtsa da benim beklediğim puan bandında tamamladı bu süreci. Kayserispor maçında son dakika kaçan 2 puanda kazanılmış olsaydı şu anda daha da iyimser bir hava hâkim olacaktı camiada. Her yazımda ısrarla dile getirdiğim bir gerçek var. Ankaragücü kale ve savunma hattı konusunda bu ligin en iyi 3-4 takımından biri. Korcan’ın kalede Pinto,Pazdan, Kitsiou ve Kulusic’in defansta ortaya koydukları performans ister istemez sahadaki diğer oyuncuları da aşırı motive ediyor. Ankaragücü’nün kırılganlığı tam da bu noktada başlıyor. Ellerinden gelenin fazlasını sahaya yansıtan futbolcular, Malatya maçında olduğu gibi iyi mücadele ederken basit bir gol yemeleri halinde moral olarak çöküyorlar. Çok karakterli isimler kurulu Ankaragücü takımında oynayan her futbolcu, takımın hücum gücünün zayıf olduğunun farkında. Orgill inanılmaz motive de olsa, sahada basmadık yer bırakmasa da tek başına hücum hattını omuzlarında taşıyamıyor. O yüzden basit bir gol yenildiğinde gol ve pozisyon bulmakta zorluk yaşayan Ankaragücü’nde futbolcular motivasyonlarını kaybediyor.
Eryaman Stadında oynanan Ankaragücü-Gençlerbirliği maçına iyi başlayan taraf Gençlerbirliği’ydi. Ankaragücü rakibini sahasında kabul ederken, topa basan ve pozisyon bulan taraf kırmızı-siyahlılardı. Bu dakikalarda gelen Korcan’ın kritik kurtarışları maçın dönüm noktası oldu diyebiliriz. O pozisyonlardan biri gol olsa maçın sonucu çok farklı olabilirdi. Maçın 2. Yarısında ise bambaşka bir Ankaragücü vardı sahada. Kırmızı kart görerek tribüne gönderilen Metin Hoca belli ki devre arası gerekli müdahaleyi yapmış soyunma odasında futbolculara. Topa basan, çeviren, pozisyon üreten Ankaragücü bunun karşılığını bulduğu 2 golle aldı. 2-0 dan sonra maalesef Türk Futbolunun bir gerçeği olan oyunu geride kabul etme hastalığı sonucu birazda şanssızlık sonucu kalesinde golü görse de sarı-lacivertliler Kaptan Sedat ve arkadaşlarının sahaya koydukları mücadele ile derbinin kazanını olmayı bildiler.
Alınan 3 puan sonrası futbolcuların sevinçleri görülmeye değerdi. Fenerbahçe maçı sonrası yazdığım ve sizlerden oldukça olumlu dönüşler alan ‘Mansur Başkan Göreve’ başlıklı yazımda sahaya ruhlarını koyan bu futbolculara ayıp edildiğini belirtmiştim. Bu çocuklar Koca Çınar yıkılmasın diye ellerinden gelen çabayı, mücadeleyi gösterirken emeklerinin Başkanlık kısır döngüsü içerisinde heba edilmesine kimsenin gönlü razı gelmez herhalde. Dün maçla ilgili yorumlardan bana göre en güzeli bir Gençlerbirliği taraftarından geldi: ‘’ Bu takım, bırakın sahada, antrenmana çıktığında bile desteklenmeyi hak ediyor.’’
Ankaragücü kırılgan bir takım. Çıktığı her maçı kazanabilir, farklı kaybedebilir de. Derbide tribünler belki beklenildiği gibi dolmadı ama futbolcuları motive edici destek en üst düzeydeydi. Başkana ve Yönetim Kuruluna tepki yine vardı ama bu sefer sahada takımın en çok desteğe ihtiyacı olduğu anlarda değil maç öncesi ve sonrasına yayıldı bu süreç. Camia olarak artık normalleşme sürecine girilmesi lazım. Alınan 3 puan kimseyi kandırmasın. Bu ligde 1 galibiyetle ya da bir mağlubiyetle çok değişik sıralarda bulabilir takımlar kendilerine. Ankaragücü Eski Yöneticisi ve Başkan Adayı Murat Ağcabağ ile birlikte hareket eden Abdullah Karaata’nın maçtan sonra yaptığı paylaşım tamda geçen hafta yazımda belirttiğim hususları içerir bir paylaşım oldu. Karaata ‘’Bir Muhalefet olarak şunu diyorum, bu takım sadece ve sadece Şehitlerin ve taraftarın takımıdır, kimse sahiplenmesin. Artık var olan Başkanından, Muhalefetinden ve varsa Yeni Başkan Adaylarının hepsinin bir masa etrafında toplanıp, bu takımın kurtulması için istişare yapmaları lazım.’’ .Abdullah Karaata camiada sevilen sayılan bir isim. Her ne kadar şu an için Başkan Mehmet Yiğiner ile araları kötü olsa da konu Ankaragücü olduğu zaman herkesle ortak paydada buluşacak bir isim. Mansur Başkan Göreve demiştik aynı şekilde devam ediyor görüşümüz. Mansur Bey gelin bir Ankaragücü Destek Gecesi düzenlensin. Alın bir yanınıza Başkan Mehmet Yiğiner’i, diğer yanınıza Murat Ağcabağ’ı. Ankaragücü’ne emeği geçmiş, geçen her ismi davet edin. Ankara’lı da Ankaragüçlüler de kim şehrine hizmet ediyor görsün. Ankara’dan kazandığı paraları hiç düşünmeden İstanbul takımlarına aktaranları da görelim. Böyle bir geceyi düzenlemeyiz diyorsanız da Abdullah Karaata’nın dediği gibi bir masa etrafında toplayın bu camiayı abilik yapın. Madem iki tarafta amaçlarının Ankaragücü’ne hizmet olduğunu söylüyor sizden gelecek bir teklifi kırmayacaklarını düşünüyorum.
Yazımızı Zanka Spor adına güzel bir haberle sonlandıralım. Geçtiğimiz hafta içi Zanka Spor olarak bir habere imza attık. Yayıncı Kuruluşla ikili ilişkilerimiz sayesinde Ankaragücü-Gençlerbirliği Derbisinin Hırvatistan-Sırbistan Digital Platformu Sport Kulup ve Fransa’nın Afrika Ülkelerine yönelik Canal + 3 kanalından yayınlanacağı bilgisini paylaştık. Keşke birçok ülkede ilk defa izlenen Ankara Derbisi dolu tribünler önünde oynansaydı. Olmadı, inşallah bundan sonraki derbilerde istenilen sayıya ulaşır taraftar sayıları. Derbinin yayınlanacağı haberimiz, daha sonra birçok site ve hesaptan paylaşıldı. Bizim haberimizden sonra saha kenarına reklam vermek isteyen firma sayılarında artış olduğunu öğrendik. Ankaragücü’ne maddi anlamda bu haber sayesinde bir katkımız oldu. İlk günden beri bize desteğini esirgemeyen Büyük Ankaragücü taraftarına bizim teşekkürümüz olsun bu haber.
Ben yazıyı tamamladıktan sonra Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın talimatı sonrası Eryaman Stadı'nın etrafındaki demirlerin sarı-laciverte boyandığı haberini öğrendik. Bunu da dip not olarak düşelim.
