Sizce hangi İslam, İslam gibi İslam?
Hangi İslam gerçek, hangisi uydurma?
Hangi İslam Allah’tan inme anlamında münzel, hangisi sahte yüzüyle mübtezel?
Evet, hangi İslam ilahidir, hangisi insan yaratılışı sonucunda beşeri?
İsterseniz alternatifleri sıralayayım.
Muhammet Peygamber’e inen İslam mı gerçek?
“Gerçek İslam” mı daha isabetli kavram?
“Kur’an İslamı” mı doğru adlandırma?
“Geleneksel İslam” mı aranılan din?
“Ilımlı İslam” mı Fethullahçıların dış destekli projesinde olduğu gibi?
Sünni İslamı” mı, “Şia İslam”ı mı ya da “Tasavvuf yorumlu İslam” mı zihinlerde gizlenen?
Yoksa “Muhammedi İslam” diye ortalığa atılan saçma isim tamlaması mı insanlığa çare?
Sahi, hangisi İslam gibi İslam, hangisi Allah’a ait din?
Kafanız karıştı değil mi? Aynen İslam kavramının da kafası karıştığı gibi.
Bir pop kültür yaşıyoruz ki her kavramın içini boşaltıyor ve tüketiyor.
New Age denen bir akım çağımızda türedi ki, dinleri mikser gibi öğütüp keyfe keder avatar cinsi yeni yetme dinler üretiyor.
Oysa Allah böyle mi amaçlamıştı din kurumundan? Elbette ki hayır…
Kur’an’da “Hanif” diye tanımlanan bir dinden söz ediliyor. Bu din İbrahim’e Allah’ın gönderdiği dinin saf adıdır. Bu kavramı bile Fetö’nün “İbrahimî Dinler” projesiyle bulanıklaştırmıştı. Ama hangi sözcük oyunu oynanırsa oynansın ve hangi dış destekli operasyon çekilmeye çalışılırsa çalışılsın Allah’ın amaçladığı din görünümünde duruluk, samimiyet ve ahlak ön plandadır. Diğer din tanımlarında ise baştan aşağı yapmacıklık ve insanın gönül kulağına bağıra bağıra ilan ettiği bir vıcıklık görülür.
İslam dini sahipli bir dindir. Sahibi Allah’tır, tebliğcisi de peygamberlerdir.
İnanıp inanmama tercihi kişilere aittir.
Ama hiç kimse İslam’ın önüne ya da arkasına bir başka sözcük ekleyerek İslam’a sahte elbiseler giydiremez, giydirse de bu “Sıfat Tamlamalı Din” ile Allah’ı ve onun duyarlı inananlarını kandıramaz.
Şeytan bile Kur’an’daki bir ayette Allah’a: “Ben herkesi kandıracağım ama dini sana özel kılanları, yani din adına tanımlamayı yalnızca senin yaptığın gibi yapanları doğru yoldan saptıramayacağım” itirafında bulunmuştur.
İslam, demokrasi taraftarıdır ve toplumun istişareyle, yani görüş alışverişiyle yönetilmesini (şura) açıkça ister. Despotluğu, diktatörlüğü, firavunluğu, kısacası keyfi yönetim tarzlarını ret eder.
İslam, tam bir laiklik beyanının sahibidir.
Kişilerin bağımsız irade ve tüm inançlara saygı çerçevesinde iman esaslarını kabul ya da benimsememede özgür olduklarını savunur, hatta Hz. Muhammet’in bile insanları doğru yola getirmede (hidayete erdirmede) tek başına yeterli olmadığını, çünkü doğru ile eğri yolu seçmenin hür fertlere verilmiş ilahi seçenekler olduğunu deklare eder.
İslam, ahlak dinidir.
Evrensel ahlak normlarının zirveye çıkarılmasını öğütler ve gerçek imanın ahlaktan geçtiğini beyan eder.
Ve İslam, kendine benzeyen bir dindir.
Onda katışık ve isim/sıfat tamlamalı bir damar yoktur, kabul de etmez.
Allah kendi varlığı ve emirlerinde ve Peygamberin din alanındaki yetkinliğinde ortak kabul etmediği gibi, dini üzerinde yapılan operasyonlara karşı da toleransı yoktur.
İyi niyet savı ile de olsa ve İslam’ın önüne veya arkasına güzel mesaj veren sözcük de yazılsa her türlü din tarifi yanlış ve insanları yanıltıcıdır.
İslam yalındır ve tek kelimedir.
İslam’ın adı İSLAM’dır.
Bunun dışındaki bütün sahte ve yapmacık tanıtımlar Allah’a ait değildir.
