Zanka

Geçenlerde bir dinci yayın organında şöyle bir haber yayınlanmıştı: “Uzmanlardan çağrı: Azgın azınlığın dayatmalarına boyun eğilmesin, karma eğitim mecburiyeti kalksın” başlıklı bir haber yayımladı.

Anlayacağınız, “Karma eğitim” sistemini “Azgınların”, daha açık ifadeyle cinsel sapıklığa meyyallerin savunduğunu iddia etmişti. Aslında bu iddia ile Hz. Muhammed’e ve ilk dönem Müslüman bilginlere (Selef) ağır hakaret etmiş oldu. Çünkü kadınlarla birlikte aynı anda ve aynı mekânda ibadet eden, onlarla haremlik selamlık saçmalığı olmayan şekilde aynı sofrada yemek yiyen, savaşlarda aynı safta mücadele eden hatta bir kadını kendine vekil tayin ederek devlet başkanlığı makamına getiren Hz. Muhammed, karma eğitimin de öncüsüydü.

SUFFALARDA VERİLEN EĞİTİM

İslam’ın ilk devrinde Darül Kurra denilen eğitim ve öğretim amaçlı okullarda, peygamberin evinin de içinde bulunduğu Mescid-i Nebevi camiinde, yani özel adı Suffa olan okulda ve Küttab denilen mahalle okullarında, camilerde ve evlerde eğitim verilirdi. Peygamber zamanında yaşayan, onu gören ve duyan sahabe kadınlar da, bazen çocuklarıyla birlikte bazen cemaatle kılınan namazlara katılarak bazen de peygamberin bizzat yanına giderek İslam’ın esaslarını ilk elden öğreniyorlardı. İslam’ı öğrenmek demek, yalnızca dinî bilgiler anlamına gelmezdi, tarih ve görgü kuralları (değerler eğitimi) konularını da bu mekânlarda tartışılırdı.

Peygamberin; “İlim öğrenmek tüm Müslümanlara farzdır” sözünü yerine getirmek arzusundaki bazı aileler kız çocuklarına evde ders verdirirdi. Bunlar arasında olup öğrenimini tamamlayan kadınlar, eğitim ve öğretime öğretmen sıfatıyla katkıda bulunurlardı. Örneğin; peygamberin eşi Ayşe birçok kişiye ders vermiştir. Sadece Ayşe mi, elbette hayır. Hz. Muhammed döneminin en bilinen kadın öğretmenlerinden Ümmü Şerik, Esma binti Yezid, Rubeyyi binti Muavviz, Hansa, İslam dünyasının ilk doktoru unvanlı Şifa binti Abdullah ve ilk Müslüman hasta bakıcısı Rufeyde, sanat ve edebiyatta peygamberin takdirini kazanan ve onun huzurunda şiirlerini seslendiren Hunsa binti Amr ile Farika binti Ebi Salt, deri giyim ustası ve tasarımcısı Zeynep binti Cahş, bu kadınlardan birkaçıydı.

Yine örneğin; Şafii Mezhebinin önderi İmam eş-Şâfii Mısır’da, Nefîse bintül Hasan’dan ders almıştır. Büyük İslam bilginlerinden İbn Asâkir’in bin üç yüz civarındaki hocası arasından seksen tanesi kadın öğretmendi. İmam Gazali’den aktarılan bir notta da “Binden fazla kadın öğretmenden ders aldığı” ifade edilmektedir.

Kadınların ilme katkıları, sahabe döneminden sonra gelen Tabiin ve Tebe-i tabiin döneminde de devam etmiştir. Sayıları erkekler kadar olmasa da hadis rivayet eden birçok kadın ravi vardır. Üstelik bütün bu ders alma ve ders vermeler erkek ve kadın ayrımının yapılma şartı olmayan ortamlarda gerçekleşmiş, yani daha ziyade karma eğitimle gerçekleşmiştir.

Örnekler uzayıp gider.

Bence İslamcılar da Karma Eğitim dahil birtakım konuları fazla uzatmamalıdır, yoksa din konusuna vakıf olan birçok ilahiyat uzmanına toslarlar.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
3