Zanka

Beyaz Gölge


Beyaz Gölge

Ankaragücü’n de yaz döneminin huzurlu geçtiği bir sezona tanıklık etmek biraz zor.6 yıldır son gün kalkan transfer yasağı sebebiyle oldukça sıkıntılı günler yaşayan taraftarlar bu sene aynı senaryoyu yaşamak istemiyor. Futbol Federasyonunun geçtiğimiz günlerde açıkladığı mali kriterleri yerine getiremediği için UEFA lisansı alamayan Süper Lig takımları arasında takımlarının adını da gören sarı-lacivertliler haklı olarak endişeleniyor.

Ankaragücü’nün ligde kalması için büyük önem sarf eden Sivasspor maçına çok kısa bir süre kala önce Dje Dje in arkasından da taraftarların çok sevdiği Pinto’nun alacaklarını alamamaları sebebiyle sözleşmelerini tek taraflı fesih etmelerinin ardından gözler diğer yabancı oyunculara çevrildi. Sezonun 2. Yarısı transfer döneminin son gününde 12 isimle anlaşan ve spor programlarında kesin küme düşer denilen Ankaragücü, Mustafa Kaplan yönetiminde aldığı 20 puanla ligde kalmayı başardı. Transfer edilen 12 futbolcunun bir kaçı dışında tamamından iyi performans alınmasında sanırım takımını en kötü günler bile asla yalnız bırakmayan taraftarların dualarının payı yüksektir. 12 futbolcu ile oynanan büyük kumarın tutması yönetimsel başarı mıdır? Yoksa büyük bir şans mıdır? karar vermek zor.

Takımın hocası Mustafa Kaplan, Sivasspor maçından sonra yaptığı açıklamada ligde ilk yarı 20 puan toplayan İsmail Kartal ve takımdan ayrılan futbolculara haklı olarak teşekkür etti. Zira ilk yarıda toplanan 20 puan olmasa, Kaplan ve futbolcuları ne kadar iyi bir performans gösterse de ligde tutunmak mümkün değildi. Sezonu 2 ayrı hoca ve 2 ayrı takımla tamamlayarak ligde kalmada en büyük pay takımlarını motive eden taraftarlarındır. Gencecik 2 canı Eren ve Mert’i deplasman dönüşü trafik kazasında kaybeden taraftarlar için ligde kalmak ayrıca önemliydi. Çünkü biliyorlar ki Eren ve Mert şimdi Cennette daha huzurlu.

Gelelim asıl konumuza. Dje ve Pinto’dan sonra gözlerin diğer yabancı oyunculara çevrildiğini söylemiştim. Alacakları sebebiyle UEFA ya başvuruda bulunan futbolcuların olduğu ve Ankaragücü’nü zor günlerin beklediği Ankara’da çok fazla konuşulmaya başlandı. Mehmet Yiğiner ve ekibinin Bankadan bulduğu 20 milyonluk kredi sonrası ödemelerin yapıldığı ve ilk aşamada krizin atlatıldığı müjdesini verebiliriz. Ancak alınan krediye karşılık kulübün gelirlerinin kredi karşılığı bankaya gideceği gerçeği ile yüzleşince ister istemez yine endişeye kapılıyoruz. Yiğiner ve ekibine yapılan eleştirilerin en büyük bölümünü kulübün borç durumu oluşturuyor. Belli aralıklarla kulüp avukatının borçlarımız bitti açıklamalarının arkasından, geçmiş döneme ait borçlardan dolayı ceza gelecek haberleri artık Ankara’da alışılmış bir durum. Bizler haklı olarak kulübün mali durumunu bilmek istiyoruz. Kulübe yayın geliri, lige ayakbastı parası, belediye yardımları, forma reklamı, saha kenarı reklamı, iddia geliri, puan geliri dışında birde iş adamları ve Mehmet Özhaseki tarafından ciddi yardım yapıldığı biliniyor. Bütün bu paralar toplandığında az buçuk maliyet hesabı bilen biri, daha önce 100 milyon olarak açıklanan borcun en azından 20-30 milyon seviyelerine düşmüş olmasını bekler. Kulübe Ankara’da bu işi yapacak başka bir isim yokmuş gibi Bursa’dan ithal edilen Basın sözcüsü tarafından Sivas maçı sonrası 200 milyon borcumuz var açıklaması sonrasında ortalık iyice karıştı.

Önce Mehmet Yiğiner taraftar gruplarını hedef alan bir açıklama yaptı. Arkasından tribün gruplarınca birer birer Başkana kulübün mali durumu ile ilgili sorular gelmeye başladı. Zaman içirişinde tribünlerde gruplardan bağımsız münferit tabir edilen büyük bir kitle oluştu. İlk günden beri Gökçek dönemine ait borçlar ile ilgili neden hesap sorulmadığını sorgulayan bu kitlenin de hedefinde mali durum var. İnsanların Yiğiner’in Bursa TV de A4 kağıdı ile yaptığı açıklamadan tatmin olmasını beklemek büyük saflık olur. Başkan’ın emeği çok kulüpte. Zor günlerde elini taşın altına sokarak büyük başarılara imza attı bunu kimse inkar edemez. Ancak Ankaragücü’nün bekası her şeyden önce gelir. İlerleyen günlerde muhtemeldir ki Yiğiner karşısında bir Başkan adayı görecek. Ankara’da ve Ankaragücü’n de ligin bitimiyle birlikte sıcak bir yaz yaşanacağı kesin. İnşallah sonunda Ankaragücü’nün kazanacağı bir dönem olur. Başkan ve taraftar gruplarının arasındaki restleşme bize gösteriyor ki tribün grupları tarafını belli etmiş. Murat Ağcabağ’ın tribün gruplarının her organizasyonunda yer alması da bunun göstergesi. 

Ankaragücü ile ilgili projelerini anlatmak isteyen göreve talip herkese Zanka Medyanın kapıları açık. Bakarsınız olası bir Başkanlık yarışında Sorguluyorum  Programında Ferit Atay ile birlikte adaylarımızı konuk eder, sizin yerinize sorulması gereken sorularınızı sorarız.

Son olarak biliyorsunuz daha çok yeni bir oluşum Zanka Medya ve her geçen gün yoluna büyüyerek devam ediyor. Önceki yazımı sosyal medyada paylaşarak daha büyük kitlelere ulaşmamızı ve onların bizden haberdar olmasına vesile olan Sayın Aylin Nazlıaka’ya göstermiş olduğu ilgi için teşekkür ediyorum    



Bu içeriğe emoji ile tepki ver
2510