İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yıldönümünde, Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi'nin açılışı gerçekleştirildi. Ersoy’un son 6 ayını geçirdiği İstiklal Caddesi'ndeki Mısır Apartmanında gerçekleşen açılış törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı…
Beyoğlu Kültür Yolu Projesinin önemli bir parçası olan 'Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi'nin açılışı, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yıldönümünde yapıldı.
İstiklal Caddesi'ndeki Mısır Apartmanı önünde gerçekleşen açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da katıldı.
Mehter takımının yaptığı gösteri ve Mehmet Akif Ersoy'un hayatını anlatan filmin gösterilmesinin ardından Bakan Ersoy, Vali Yerlikaya ve Beyoğlu Belediye Başkanı Yıldız açılış konuşmaları yaptı. İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy'un son 6 ayını geçirdiği apartmanın önünde açılış kurdelesi kesildi.
Daha sonra Bakan Ersoy ve beraberindeki katılımcılar, Ünlü Şairin yaşadığı ve hatıra evi haline getirilen 13 numaralı daireyi gezdi. Ardından Bakan Ersoy, anı defterini imzaladı.
KİŞİSEL EŞYALARI SERGİLENİYOR
İçerisinde hem İstiklal Şairinin yazdığı eserleri, hem de onun için kaleme alınmış eserlerin sergilendiği Hatıra Evi'nin ilk odası Ersoy'un kitaplığı olarak tasarlandı. Şiir odası ve belgesel odalarının da bulunduğu dairede, dijital ve görsel sergilerle şairin yaşamı, Milli Mücadele yıllarına katkısı ve İstiklal Marşı'nın yazıldığı dönem anlatılıyor.
Mehmet Akif Ersoy'un kişisel eşyalarının da sergilendiği hatıra evinde, ölümünün ardından adına basılan pul, zarf ve paralar da yer alıyor.
“CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞ DÖNEMİNİN RUHUNU DA TAŞIYAN BİR MEKAN OLMUŞTUR”
Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi'nin, Beyoğlu Kültür Yolu Projesi'nin çok değerli bir parçası olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, "Türk milletinin karakter aynası olarak yaşamış bu büyük insanın hatırası inşallah burada daima canlı tutulacak ve nesilden nesle aktarılmaya devam edecektir. Burası aynı zamanda İstiklal Şairimizin şahsında bağımsızlık mücadelesinin ve Cumhuriyetimizin kuruluş döneminin ruhunu da taşıyan bir mekan olmuştur. Mehmet Akif Ersoy yaşamı, kişiliği, eserleri ve üstlendiği görevlerde sergilediği çalışma ahlakıyla milli tarihimizin en değerli ve vazgeçilmez şahsiyetlerinden biridir. Onun, milletini ne kadar iyi tanıdığı; ruh halini, duygu ve değer dünyasını ne denli iyi tetkik ettiği İstiklal Marşı'nda kelimelerden dizelere inkâr edilemez bir şekilde görülmektedir" diye konuştu.
Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Çanakkale Şehitleri'ne seslenişinden 'Birlik' mısralarına, 'Süleymaniye Kürsüsünde' satırlarından 'Asım'a, Mehmet Akif Ersoy şiir yahut nesir değil adeta milletimizin beklentilerine, ihtiyaçlarına ve arayışlarına cevaplar yazmıştır. Cesaretle, kararlılıkla ve inançla bağımsızlık mücadelesini kazanan Türk milleti, kendisine öz benliğini hatırlatan Mehmet Akif'te yürümesi gereken yolu ve yüzünü dönmesi gereken yönü bir kez daha görmüş, iradesini keskinleştirmiştir. Aynı yolun yolcusu olmanın gayreti içinde olan bizlere düşen sorumluluk bu eşsiz insan hazinemizi bütün yönleri ile yaşatmak ve eksiksiz anlatmaktır. 'Hatıra Evi'ni Mehmet Akif Ersoy'un yüksek karakterini ve onu şekillendiren yaşanmışlıkları yansıtacak bir bakış açısıyla tasarladık, düzenledik."
“HAYAT YOLCULUĞUNU NESNELER VE ESERLER ÜZERİNDEN TECRÜBE EDECEKLER”
Ziyaretçilerin hem Mehmet Akif Ersoy'un eserlerini hem de ona dair kaleme alınmış eserleri burada bulabileceklerini dile getiren Bakan Ersoy, "Belgesel odamızda yaşamını anlatan yapımı izleyecek. Ana salonumuzda da ilk yıllarından nihayetine kadar bu hayat yolculuğunu nesneler ve eserler üzerinden tecrübe edecekler. Son olarak şiir odamız Mehmet Akif'in manevi dünyasıyla, duygu ve düşünceleriyle buluşma alanı olacak. Misafirlerimiz burada şairin seslendirilmiş şiirlerini dinleyebilecekler. Bir şair, bir yazar, fikir adamı, hatip, alim, öğretmen, milletvekili, hafız, lider. Böyle bir insanı herhangi bir mekâna sığdırmak elbette mümkün değil. Ama umuyoruz ki bu Hatıra Evi özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için Mehmet Akif Ersoy'u öğrenme, araştırma ve anlama yolunda çok büyük bir adım ve güçlü bir teşvik olacaktır" dedi.
“YAKLAŞIK ALTI AY KALDIĞI BU EV ONUN SON YOLCULUĞUNA DA ŞAHİTLİK ETTİ”
Mısır Apartmanı'nın Mehmet Akif'in hayatında iki önemli döneme şahitlik ettiğini vurgulayan Ersoy, şunları söyledi:
"Girişteki bölüm ile belgesel salonumuz arasında sergilediğimiz iki fotoğraf bu dönemlerden ilkine ışık tutar. Söz konusu fotoğraflar ona edebiyat çevrelerinde duyulan saygının da tarihe düşülmüş notu gibidir. Zira bu kareler Mehmet Akif'in 'Âsım' eserinin yayınlanmasını kutlayan bir dost meclisini günümüze taşımaktadır. O mecliste bulunan insanlar ise başka söze gerek bırakmayacak değerde isimlerdir. Cenab Şahabeddin, Abdülhak Hâmid Tarhan, Süleyman Nazif, Mithat Cemal Kuntay ve Sami Paşazade Sezai. Ayrıca fotoğraflarda görünmese de Faruk Nafiz Çamlıbel de orada bulunmaktadır. İkinci dönem ise hem vuslatı hem ayrılığı barındırır. 1925'de Mısır'a gidişi ile başlayan memleket hasreti, hastalık gibi acı bir sebeple de olsa 1936'da son bulmuş ve Mehmet Akif Ersoy Türkiye'ye dönmüştür. Bu dönüşte Mısır Apartmanı ona ev sahipliği yapmış, yaklaşık altı ay kaldığı bu ev onun son yolculuğuna da şahitlik etmiştir. İşte bu mekânı değerli ve anlamlı kılan bu hatıralardır. Biz burayı Mehmet Akif'in bir emaneti gibi gördük. Bu hassasiyetle ihya edip ona layık bir eser meydana getirme gayreti içinde olduk. Ne mutlu bize ki bu gayret böyle güzel bir sonuca ulaşmıştır. İstiklal Marşı'mızın kabulünün 100'üncü yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu anlamlı günde İstiklal Şairimizin hatırasını onurlandırıyor olmak da yine bizler için büyük bir mutluluk vesilesidir. Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyor, bu evin onun mirasını geleceğe taşıma amacımıza hakkıyla hizmet etmesini temenni ediyorum."
“MİLLETİMİZİN KALBİNDE YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR”
Törende konuşma yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise, "Kalemi yüreği gibi güçlü, kalbi ömrü boyunca Milet için atan, vatan ve hürriyet sevdalısı şair, düşünür ve İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 11 yıl Mısır'da kaldıktan sonra doğup büyüdüğü İstanbul'una 16 Haziran 1936'da döndü. Ama yorgundu, çok hastaydı… 'Ne mutlu ki bana sevgili peygamberimin yaşında öleceğim' diyecek kadar vakurluydu. Ve ömrünün son 6 ayını geçirdiği Mısır Apartmanı'nın 13 numaralı dairesinde, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etti. Bir kez daha kendisini minnet ve özlemle yad ediyorum. Ancak özellikle vurgulamak isterim ki Mehmet Akif, feryadı olan safahatıyla, Çanakkale şehitlerine adadığı şaheseri ve nakış gibi işlediği şiirleriyle daima milletimizin kalbinde yaşadı, yaşamaya da devam ediyor" diye konuştu.