Ankaragücü taraftarı sayısını unuttukları Teknik adam değişikliklerinden sonra, göreve gelen Hikmet Karaman için Pazar günü oynanan 3-0 gibi net bir skorla biten Göztepe maçı öncesi tribünlere ‘Bu İşte Bir Hikmet Var’ pankartı astı.
Göreve geldikten sonra camianın umudunu kestiği ve küme düşmeyi neredeyse kabullendiği takıma adeta sihirli bir değnek ile dokunan Hikmet Hoca için yazılabilecek en güzel şey sanırım "Bu İşte Bir Hikmet Var"
Hocanın Ankaragücü’ne gelişi biraz sancılı, tabi birazda geç oldu. Gönül isterdi ki Karaman ile Ankaragücü’nün buluşması devre arasında gerçekleşsin ve puan hanesinde bugün en azından 5-6 puan fazlası olsaydı Ankaragücü’nün. Anlaşmak üzere Ankara’ya gelen, ilk görüşmeyi gerçekleştiren Hikmet Hoca uzun süre Ankaragücü Yönetiminden geri dönüş bekledi. Hatta sürecin uzaması sonrası Ankara’dan ayrılarak İzmir’e gitti ve Altay ile anlaştı haberleri basına düştü. Bu uzun bekleyiş sürecinde, Ankaragücü Yönetiminden bazı isimlerin ısrarı, birazda siyaseten Bülent Uygun ismi ağırlık kazandı. Hatta Bülent Uygun’un bazı tribün gruplarından göreve gelmesi konusunda destek istediği bile dillendirildi. İşin sonunda Başkan Fatih Mert aklının sesine kulak verdi, bazı hatırlı isimler Hocayı ikna etti, Altay ile anlaşmadan vazgeçerek Hoca Ankara’ya dönerek Ankaragücü’nün başına geçti.
Ankaragücü'nün Hikmet Karaman'ın yolları ilk kez 2006 yılında kesişti.
Ligin 21. haftasında küme düştü denilen takımın başına geçen Karaman, düşme hattından kurtardığı Ankaragücü’nü o sezon 39 puanla ligde tutarak taraftarların büyük sevgisini kazandı. Herkes gelen bu başarının ardından Ankaragücü Yönetiminin yola Hikmet Karaman'la devam edileceğini düşünürken, sarı-lacivertli Yönetim Hoca ile yollarını ayırdı. Lige kötü bir başlangıç yapan Ankaragücü’nde biraz da taraftar baskısı ile Hikmet Hoca ile ayrılık uzun sürmedi. Karaman ilk 5 hafta galip gelemeyen takımın başına tekrar gelirken, Ankaragücü kalan 29 maçta aldığı 11 galibiyet ile kötü başlayan sezonu 42 puan alarak 13. sırada tamamladı.
Üçüncü Hikmet Karaman dönemi ise 2009 yılında başladı. Ligin son 9 haftası göreve gelen Karaman, elde ettiği 5 galibiyetle sarı-lacivertlileri yine kümede tutmayı başardı. Ankaragücü'yle son maçına 8 Kasım 2009'da çıkan Karaman, 11 yılı aşkın bir süre sonra tekrar sarı-lacivertli takımın teknik direktörü oldu. 13 Şubatta ilk kez çıktığı Kayserispor maçından son oynanan Göztepe maçına kadar ortaya konan futbol ve alınan puanlar, Camiadaki karamsar havayı dağıttığı gibi, koltuğu sallantıda olan Yönetime de adeta can simidi oldu.
Ankaragücü ile Hikmet Karaman’ın her buluşması güzel sonuçlandı. Pazar günü Göztepe maçı sonrası yaptığım yorumda da belirttim. Ankaragücü ligde kalacağına inandı. Hikmet Hocanın bu başarı reaksiyonunu birçok takımla verdiğini, umutsuzlara umut olduğunu biliyoruz ama Hoca ile Ankaragücü arasında başka bir bağ başka bir kimya uyuşması var. Hoca takımın başına geçtikten sonra kendisine yeni bir kadro verilmedi. Ya da alınan puanlar tesadüf ya da hakem katkılı değil. Peki, ne oldu da herkesin eleştirdiği oyuncular bir anda sahada koşan, savaşan birer askere dönüştü. Hoca aslında basına verdiği demeçlerde bunu dile getiriyor. Gururluyuz Güçlüyüz Çünkü Ankaragüçlüyüz. Hikmet Hoca, Ankaragücü Camiasının büyüklüğünü biliyor ve bunu futbolcularını da empoze etmeyi başardı. Orta sahada Borven, Geraldo ve Alper Potuk’tan aldığı verim diğer oyuncularında futboluna yansıyor. Tabi burada bir parantez açmak lazım bir isime. Seni takımda düşünmedikleri için kontenjan gereği kadro dışı kalacaksın, federasyon devre arası yabancı sınırlamasını değiştirmese takımda asla düşünülmeyeceksin ama takıma geri döndükten sonra sanki hiç ara vermemiş gibi, sanki devamlı takımdaymışsın gibi defansı toparlayıp ben buyum mesajını senin üzerini çizenlere vereceksin. Kulusic şu ana kadar koyduğu performans ve Sarlija ile uyumu ile Hikmet Hocanın en büyük kozlarından biri.
Fatih Mert, Hikmet Hoca ile daha önce Ankaragücü Yöneticiliği döneminde beraber çalıştı. Daha öncesinde de 1910 Ankaragüçlüler Derneği Yöneticiliği zamanında Hoca ile tanışıklığı var. Hocaya güveniyor ve göreve getirmek içinde büyük bir çaba harcadı. Başarının geleceğine olan inancı, salgını bahane ederek kongre sürecini erteleterek zaman kazanmaya dönüştü. Son 3 haftada üst üste gelen galibiyette Başkan’ın elini güçlendirdi. Hoca ile 1,5 yıllık sözleşme imzalandı. Bu demek oluyor ki seneye de Hikmet Hoca ile devam etmek niyetinde mevcut Yönetim. Tabi kapalı kapılar arkasında Ankaragücü Başkanlığı için öyle pazarlıklar yapılıyor ki Fatih Mert kalır mı?, Faruk Koca Başkan mı olur?, yoksa Agcabağ’a Yönetim bırakılır mı? Bunu zaman gösterecek. Başkan kim olursa olsun eğer Hikmet Hoca takımı ligde tutarsa Başkan kim olursa olsun yolları ayırmaya çalışırsa bu sefer karşısında çok büyük bir taraftar tepkisi bulacağını bilmeli. Hikmet Hocanın sosyal medya hesaplarını takip edenler onun İngiliz Futbolu ile ne kadar ilgili olduğunu biliyorlar. Bütün hayatını futbola adamış, futbol felsefeni benimsemiş Hikmet Karaman’a istediği ortam ve yeterli süre verilirse Camianın hep istediği başarı gelir. Daha önceki Yönetimlerin yaptığı gibi ligde kaldık bu bize yeter deyip Hoca ile yollar ayrılırsa da tekrar başa sarar doğru isim bulunana kadar kaybeden Ankaragücü olur.
Göztepe maçı öncesi Hikmet Hocanın yayıncı kuruluşa verdiği röportaj büyük ilgi ördü. Pazar günü 30 bin kez izlenen röportajın 14 bininin Zanka Spor üzerinden izlenmesi bizim için ayrı bir mutluluk kaynağı oldu. Zanka Medya her geçen gün adından daha fazla söz ettirmeye başlarken, 160 bin abonesi ve başarılı programları ile Türkiye’de gündemin nabzını tutan Zanka TV’nin başarısına Zanka Spor olarak biz de eşlik edebildiysek bunda en büyük pay sizlerin. Zanka Medya’ya verdiğiniz destek için teşekkür ediyoruz.