Zanka

Duygu Batu Bayrak

Instagram


Duygu Batu Bayrak

Tüm dünya günlerdir Rusya ve Ukrayna Savaşına ne yazık ki tanık oluyoruz. Ve yüzyıllardır her savaşın en çok mağduru olan savaş mağduru çocuklar da var. 

Peki, savaş mağduru çocukları gerçekten anlıyor muyuz? Ve bundan sonrası o çocuklar ve aileler hayatta ve ayakta kalsalar da yaşam gerçekten yaşanabilir olur mu? Bu soruların cevabı için sizler için Uzman Psikolog Funda Egeli Bora ile kısa bir röportaj yaptık.

Funda Hanım merhabalar. Zanka Medya ailesi olarak röportaj için şimdiden teşekkür ederiz. Funda Hanım savaşın siyasi yönlerini, zararlarını, ekonomik koşullarını çokça dinliyoruz. Ama benim çok üzüldüğüm bir konu savaş mağduru çocuklar travmayı atlatabilir mi?

Merhaba Duygu Hanım, rica ederim.

Evet ne yazık ki Savaşın en masumları çocuklar

Çocukların hislerinde ailelerinin payı oldukça büyüktür. Ailelerin üzüntülerini hisseder ve kaygılarını içselleştirirler. Stres bulaşıcıdır ve ebeveynden çocuğu geçer. Her ne kadar saklasak da, yansıtmadığımızı düşünsek de onlar aslında bizim duygularımızı farkındadırlar. 

Çevrelerine yansıtmasalar da hatta belki kendileri bile farkında olmasalar da iliklerine kadar işlemiş savaş travmaları söz konusu olabilir.

Savaş çocuklarda onu yetiştiren yetişkinlere bağımlılık, ayrılamama, kayıp korkusu, tepkisiz kalma, bir ses duyduğunda panik olma, kalp çarpıntısı, el ve ayaklarda uyuşma, çığlık atma, uyku bozuklukları, öfke krizleri, alt ıslatma, fizyolojik bir temeli olmayan vücut ağrıları vb. tepkilere neden olabilir. Kısa süreli olarak ortaya çıkabilecek bu reaksiyonlar iyi yönetilemediğinde, çocuk kendini güvende hissetmediğinde uzun vadeli hale dönüşebilir ve şekil değiştirerek yetişkinlik hayatına kadar uzayan bir hal alabilir.

Bebekler de etkilenir mi? Onlar bu yaşananları hisseder mi?

Henüz doğmadan annemizin karnındayken bile onun duygularını hissederiz. Dolayısıyla bebekler de savaşın izlerini taşırlar. Savaş biter ama etkileri ne yazık ki bebek ve çocukların üzerinde bir ömür boyu kalabilir.

Savaşın etkilerini atlatabilirler mi? Yoksa yıllar geçse de bununla yaşamak zorunda mı kalırlar? Sağlıklı birey olmaları için ne yapılabilir?

Eğer aileler kendi kaygılarını yönetebilir ve çocukları olumsuz etkileyebilecek savaş sahnelerinden mümkün olduğunca uzak kalmasını sağlayabilirlerse savaşın çocuklar üzerindeki etkisini minimal doza indirgemeyi başarabilirler. Çocuklar savaş ile ilgili sorular sorduklarında yaşlarına uygun ayrıntıya girmeden ve anksiyetelerini artırmayacak açıklamalar yapmak travmanın kişi üzerindeki etkisinin kalıcı olması riskini azaltacaktır.

“Savaş Haberlerini Gören Çocuklarda da Travmatik Etkiler Görülebilir”

Savaş haberlerini takip günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi. Biz yetişkinler bu bilgi akışını takip ederken, çocuklar da sürecin bir parçası haline geliyor. Savaştan uzakta güvenli sanılan çocukların da kaygılarını sanal şekilde yaşadıklarını unutmamalıyız. Savaşın etkileri savaşı yaşayan çocuklarda olduğu gibi ekran karşısında savaş haberlerini gören, duyan çocuklar için de travmatik etkiler doğurmaktadır. Savaşın yarattığı kaygı ve korku çocukların sanki o olayı kendileri yaşamış gibi bütün yaşamları boyunca ortaya çıkabilecek duygusal problemleri beraberinde getirebilir. Bu nedenle çocukların yanında bu haberleri izlememek ve yine bu konuyla ilgili sorular sorduklarında basit ama net, ayrıntıdan uzak cevaplar vermek ve sakinleşmelerini sağlamak faydalı olacaktır. Belki de bu tip hiç istemediğimiz durumların tek faydalı çıktısı çocuklarda empati kurabilme, yardım etmenin önemi, şevkatli olabilme gibi sosyal-duygusal becerilerin kazanımıdır. Çocuklara korkularını tetiklemeyecek şekilde  savaşı yaşayan akranlarının üzüntülerini de anlatarak  empati kurabilmeleri sağlanabilir.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver