Türkiye, Pazar sabahından beri 104 emekli amiralin yayımladığı Montrö Bildirisi’ni tartışıyor.
Bildiride imzası olan emekli amirallerden Türker Ertürk ile bildirinin neden yayınlandığını ve ne anlatmak istediğini Pazar günü canlı yayında Zanka Tv’de konuştum.
Montrö ve 'takke ve cübbeli amiral' konusuna da değinen bildiri yayımlandıktan sonra amirallere ilgili soruşturma başlatıldı. Ve Ertürk, Pazartesi sabahı saat 06:30'da 9 Emekli amiral arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı.
Emekli Amiral Türker Ertürk canlı yayında sözlerine,
“Bakın oraya; çok dengeli, hatta sağduyulu bazı fikirler yazılmış Montrö konusunda ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kötü yerlere çekilmemesi konusunda. Yani bir daha Türkiye’nin darbeyle karşılaşmaması konusunda” diyen Ertürk, darbe iddialarına da “Elimde silah yok, emrimde asker yok, 11 yıldır sivilim, artık çoğu yerdeki üst kademeleri tanımıyorum bile. Hangi darbe? Ne darbesi? Bu iktidar darbe yapıyor diyorum. Orada bir suç unsuru yok, orada bir darbecilik yok, demokrasi var” diye başlamıştı.
Türker Ertürk’ün açıklamalarından satır başları şöyle:
* Şöyle düşünün; 103 tane ziraat mühendisi bir açıklama yapıyor, “Türkiye’de tarım bitirilmiştir. Perişan durumdayız. Şu tedbirler alınmazsa aksi takdirde gelecek dönemde aç bile kalabiliriz” dese, bu bir darbe çağrıştırma olabilir mi?
* Bunlarla 103 amiralin Montrö konusunda açıklama yapması arasında hiçbir fark yok. Çok kısa bir dönem önce 126 büyükelçinin de Montrö konusunda açıklama yaptığı gibi, bunların hiçbirisinin birbirinden farkı yok. Bu nedir esasında? İfade özgürlüğü bağlamında, anayasal arka planı olan demokratik bir tepki. Peki iktidarın bu bildiriye karşı tavrı ne? Antidemokratik, gayri anayasal ve gayri hukuki bir tepki.
* Biz denizciyiz. Montrö nedir ne değildir, boğazlar rejimi, boğazlar rejiminin bugüne kadar geçirdiği evreler, Türkiye ne zararlar görebilir… Bu konuda deneyimlerimiz, tecrübelerimiz, yaşanmışlıklarımız, bilgilerimiz var. Bu bilgilerimizi halkla paylaşmamıza engel ne olabilir ki? Anayasa buna imkan veriyor, demokrasi buna imkan veriyor, iktidar istemiyor.
* Ben asker değilim artık. 11 yıldır sivilim ben, devlet görevlisi değilim, üzerimde üniforma yok. Ne yapıyorum ben? Bilgimi, deneyimlerimi ve öngörülerimi halkla paylaşıyorum. Yazıyorum, çağıran ekranlarda paylaşıyorum. Bundan daha demokratik bir şey olabilir mi?
* Esas darbeci iktidar.
* Devlet görevlisi olduğu halde, mesela devlet görevlisi olduğu halde Ayasofya imamı gayri yasal açıklamalar yapıyor. Şeriat ve hilafet konusunda. Bizim anayasamız şeriat ve hilafete yer veriyor mu? Yok. Kurucu ideolojimizin arka planında bunlar var mı? Yok. Peki iktidar bunun için neden partisini toplamıyor? Niçin karşı bir saldırıya girişmiyor veya onu görevden almıyor?
* Ben asker değilim artık, ben sivilim. Bir sivil insan olarak ziraat mühendisleri gibi, emekli büyükelçiler gibi uzmanı olduğum konuda değerlendirmelerimi arz ediyorum halka. Ne yapalım susalım, iş işten geçtikten sonra mı konuşalım? Demokrasi bu mudur, ifade özgürlüğü bu mudur?
* Bu saldırı ve küfürler ne için geliyor? İktidarın yarattığı hukuksuzluk zeminini kullanıyorlar, ona güveniyorlar, ona sırtlarını dayıyorlar.
BİLDİRİNİN İÇERİĞİ NE ANLATMAK İSTİYOR?
* Bakın oraya; çok dengeli, hatta sağduyulu bazı fikirler yazılmış Montrö konusunda ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kötü yerlere çekilmemesi konusunda. Yani bir daha Türkiye’nin darbeyle karşılaşmaması konusunda.
* Montrö konusunu söylüyor, irticai faaliyetler, üniformasının üzerine giyen yani buradan çıktı zaten bu konu.
* Emekli subaylar, emekli amiraller bu konuda halkla bir şey paylaşmasın mı? Halk soruyor, diyor ki “Montrö için siz ne diyorsunuz, Kanal İstanbul için ne diyorsunuz?” Bu fikirlerimizi paylaşmayalım mı? Demokratik bir rejim buna imkan vermez mi? Devlet görevlisi kanunen anayasaya göre suç olan şeyler yapıyor iktidar koruyor, ben devlet görevlisi değilim, tecrübelerimi ve bilgimi paylaşıyorum bize saldırılıyor.
* Bir tartışmada eğer bir taraf küfür etmeye, konunun dışına çıkmaya çalışıyorsa bilin ki haksızdır. Evet, haksızlar. Peki iktidar bunu ne için yapıyor? İktidar bitmiş ve tükenmiş vaziyette. Halk iradesi çözülmüş. Bu konunun üzerine hemen atladılar. Ne için? Buradan bir istismar, bir mağduriyet yaratmak istiyorlar ve seçimlere yönelik eğer kötü gidişatı durdurabilirlerse bir operasyon yapmak istiyorlar. Peki bu operasyon ilk mi? Hayır.
* Bu bildirinin arkasından darbe çağrıştırıyor demek, Ay’a gidiyoruz gibi absürt bir iddia neyse aynı absürtlük darbe için geçerli.
* Bir de diyorlar FETÖ’cüsünüz. Bugün Türkiye’de 5 isim sayılırsa FETÖ’yle mücadelede, ben bu 5 isim arasındayım. Hem üniforma taşırken, hem sivil olarak. “FETÖ’cüsünüz”, ben FETÖ’cü değilim, sen FETÖ’cüsün. Ben FETÖ’yle mücadele ettim, FETÖ’nün tehdit olduğunu söyledim, hatta Pensilvanya’ya gittim, 31 Haziran 2013. Tehdit olduğunu, darbe hazırlığı içerisinde olduğu uyarısını yaptım. Sen benim boynuma sarılmalısın, bana madalya takmalısın. Ama ben o madalyayı, Atatürk kabartmasıyla istiyorum.
* Ben FETÖ’nün darbe hazırlığı içerisinde olduğunu söylerken içeride milletvekilleri vardı. O milletvekilleri için işlem yaptın mı? Hayır.
* Montrö konusunun birçok girdileri var. En önemlisi güvenlik ve egemenlik. Montrö giderse güvenliğimiz ve egemenliğimiz zedelenecek. Bunun için duyarlılık gösteriyoruz, bir açıklama yapıyoruz. Bundan tabi ne olabilir ki?
* Dumlupınar’da kaybettiğimiz 81 denizcimiz için biz, 4 Nisan’da deniz şehitlerimizi anarız. Bugün özel bir gün olduğu için orada da belirtilmiş. Bundan daha tabi ne olabilir ki?
* Bakınız; geçmişini hatırlama var, şehitlerine sahip çıkma var, Deniz Kuvvetleri’ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sahibiyet var, moral ve motivasyon vermek var. Ama bunun yanında bazı tehlikelerin olduğunu söylemek var. Bunda kötü bir şey olamaz ki. Demokratik bir bildiri bu. Papua Yeni Gine’de bile bunun hakkında dava açılamaz.
BAHÇELİ’NİN RÜTBE SÖKÜLMESİ VE EMEKLİLİK HAKKI AÇIKLAMALARI
* Bahçeli ne dediğini bilmiyor. Sayın Bahçeli’nin arkasında kim var? Halk iradesi yüzde 3’le arkasında. Önümüzdeki seçimlerde yok. Bunun tepkisi var, ne yapacaklarını bilmiyorlar.
* Binlerce mesaj alıyorum, takdir edenler var. Küfür edenler de var, bunlar takma isim kullanıyorlar, takipçileri çok az. Bunlar ne biliyor musunuz? Devletten para alan troll ordusu. Saldıracağına katılmadığın noktaları söyle, anlaşırız veya anlaşamayız. Çağdaşlık, medeniyet bu değil midir?
* Türkiye’de hukuk yok, adalet yok. Bu iktidar kendi yaptığı yasaları bile takmıyor. Niye İnsan Hakları Eylem Planı? Çünkü insan haklarını yok ettiğin için. Niçin hukuk reformu? Hukuku yok ettiğin için.
MONTRÖ NEDEN ÖNEMLİ?
* Montrö, Lozan demek. Lozan’da egemenlik ve güvenlik konusunda bazı sorunlarımız vardı. Askersizleştirme gibi ve Boğazlar Komisyonu gibi. Biz bunu Montrö’de aştık. Atatürk’ün liderliğinde bunu yapabildik.
* Bugün dünya denizlerinde tek ayrıcalıklı deniz var; Karadeniz. Çünkü Montrö, Karadeniz’e sahilden ülkelerle Türkiye’nin güvenliğini esas alan bir platform üzerine inşa edilmiş. Türkiye ayrıcalıklı bir konumda, kısıtlamaların hepsinden kurtulmuş.
“AMERİKA’YA MESAJ VERİYORLAR”
* Amerika Birleşik Devletleri Montrö’den memnun değil. Çünkü tüm dünya denizlerine istediği şekilde girdiği gibi, Karadeniz’e de girmek istiyor. Ama Montrö rejimi nedeniyle sorun var. Denizaltılarını, uçak gemilerini Karadeniz’e sokamıyor. Bir sürü kısıtlaması var, bunlardan kurtulmak istiyor. Karadeniz çok önemli çünkü aynen Sovyetler Birliği’ne yaptığı gibi Rusya’yı da kuşatmak istiyor. Karadeniz’den sıkıştırmak istiyor.
* Hep bunu isterdi Amerika ama uygun zemin bulamazdı. Şimdi uygun zemini buldu çünkü iktidar bitmiş ve tükenmiş vaziyette, aynı zamanda ekonomide iflas ettiği için ABD’yle beyaz sayfa açmak istiyor. AB’yle, Mısır’la, İsrail’le açmak istiyor.
* Meclis Başkanı’nın söylemini duydunuz. Meclis Başkanı, Meclis’i yok sayan bir söylemin içerisinde olabilir mi? Ne için söylüyor Meclis Başkanı bunu? Ona söyleten var, Amerika’ya mesaj veriyorlar. Diyorlar ki; bak S-400’lerden vazgeçtik o depoda, Montrö’den de vazgeçeriz diyorlar.
* Bugün iktidarın, iktidarda kalmak adına Türkiye’nin çıkarlarından ve güvenliğinden veremeyeceği ödün yok.
KANAL İSTANBUL VE MONTRÖ
* Montrö’yü delmek, Montrö’yü masaya getirmek ve Montrö rejimine son vermek için ustaca yapılmış bir emperyalist rejim.
* Bu ilk olarak 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce çıktı Kanal İstanbul projesi. O zaman itiraz ettim.
* Projenin biraz içeriğine girelim, ona alternatif olacak diyorsun. Çıktığı zaman 150 metreydi genişliği sonra utandılar 250 metreye çıkardılar. Proje olmadığı oradan belli. En dar yeri 700 metre, en geniş yeri 4.200 metre olan bir doğal boğaza alternatif olacaksınız, gülerler ya.
* Proje nedir? Bir soruna çözüm olması gerekir. Soruyorum; Kanal İstanbul Türkiye’nin, İstanbul’un, Marmara Bölgesi’nin hangi sorunu çözmeye talip? Hiçbirisine. Ne sorunlar yaratıyor? Güvenlik sorunu yaratıyor, egemenlik sorunu yaratıyor, doğal çevre, şehircilik, ekolojik dengeyi geri dönülmez bir şekilde torunlarımızın bile torunlarını ilgilendirecek derecede onanmaz tahribat yaratıyor. Ve gerekçesi yok. Bir ara diyorlardı ki trafik yoğunluğu artıyor onun için yapıyoruz, doğru değil. Trafik yoğunları İstanbul Boğazı’nda azalıyor. Doğal gaz ve petrol intikalleri artık boru hatlarına kaydırıldığı için trafik azalıyor. Başka? Kazalar. Bu da doğru değil. En son büyük kaza 1979’da oldu. Belki de dünyanın en güvenli su yolu.
* Montrö dururken oraya başka bir kanal yaparsan para alabilir misin? Hayır, alamazsın. Montrö’nün değişmesi lazım. Zaten amaç o.
* Bakın Süveyş Kanalı ne kadar geniş, 400 metrelik bir gemi ne hale getirdi. Sen 150 yapmaya kalktın, şimdi 250.
* Borçlar ve kapitülasyonlar Osmanlı’yı nasıl köşeye sıkıştırdıysa, şimdi de aynı.
MERAL AKŞENER’İN “ZEVZEKLİK” AÇIKLAMASI
* Aymazlık. Demek ki Türkiye Cumhuriyeti’nin ve halkın ağlayanı yokmuş yazıklar olsun.
* Ama ben Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak’ın açıklamalarını okudum, doğru şeyler söylüyor.
* Belki aceleye gelmiş olabilir. Belki yeterince bilgilenmemiş. Parti kurullarında görüşürlerse, doğru kararları alacaklardır.
* Elimde silah yok, emrimde asker yok, 11 yıldır sivilim, artık çoğu yerdeki üst kademeleri tanımıyorum bile. Hangi darbe? Ne darbesi? Bu iktidar darbe yapıyor diyorum.
Sayın Türker Ertürk ile gözaltına alınmadan önce yaptığımız canlı yayının önemli yerlerini siz Zanka okurları için yazılı olarak sunmak istedim. Yayını izlemek isteyenler için ise yayın linki aşağıda…
YAYINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Demokratik günlere…
Sevgiyle
Zanka Medya Genel Yayın Yönetmeni
Ferit ATAY