Yaşam standartları yüksek olan bazı ülkeler kadınlar tarafından yönetiliyor. Kibir ve egodan tamamen uzak bir yönetim tarzı tercih eden bu kadınları okurlarımız için yakın takibe aldık.
Jacinda Ardern 1980
Yeni Zelanda başbakanı ve işci partisinin genel başkanı. Sosyal adalet, çevrecilik ve yerli halkın toplumda daha etkin yer alması için mücadele veren bir siyasetçi profili çizmektedir. Pandemi dönemini başarılı ve etkin şekilde yürüten siyasi lider olarak tüm dünyada ismini duyurmuştur. Yeni Zelanda’da şu ana kadar 26 kişi koronadan dolayı hayatını kaybetmiştir. Mormon bir ailede yetişen Ardern yirmili yaşlarda bu dünya görüşüne mesafe koymuştur. Ardern kendisini agnostik olarak tanımlamaktadır.
Angela Merkel 1954
Almanya başbakanı. Fizikçidir. İyi derecede Rusça konuşmaktadır. Önceki hiristiyan demokrat başkanların aksine sola eğilimli bir politika izlemektedir. Atom santrallerinin adım adım kapatılmasına yeşil ışık yakmıştır. Sakin ve mantıklı bir lider olarak bilinir. Zaman zaman sorunlara fazla ihtiyatlı yaklaştığına dair eleştirilere maruz kalmaktadır. Hatta bu davranış biçimi Alman lugatına girmiştir. “Rummerkeln” kelimesi fazla ihtiyatlı davranmak anlamına gelmektedir. Görev süresi Eylül 2021’de sona erecektir. Bir daha aday olmayacağını açıklamıştır.
Sanna Marin 1985
Finlandiya başbakanı. Avrupa‘nın en genç hükümet başkanı unvanı Marin’e aittir. Finlandiya Sosyal Demokrat Partisi genel başkanı. Okul döneminde sıradan bir öğrenci olduğunu ve fakir bir ortamda yetiştiğini açıklamıştır. Üniversite eğitim masraflarını karşılamak için satış elemanı olarak çalışmıştır. Finlandiya siyaseti cinsel eşitlik konusunda tüm dünyaya örnek oluşturmaktadır. Finlandiya parlamentosunda yüzde 47‘lik bir kadın oranı mevcuttur.
Kaja Kallas 1977
Estonya başbakanı. Estonya reform partisinin genel başkanıdır. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden bağımsızliğını ilan eden Estonya’nın halkı yüzde otuz oranında Ruslardan oluşmaktadır. Ruslar ve Estonyalılar arasındaki birlikteliği pekiştirmeyi amaçlayan Kallas‘a bu alanda büyük bir sorumluluk düşmektedir. Estonya’nın cumhurbaşkanı da aynı zamanda bir kadındır. Kallas’ın babası 2002-2003 yıllarında Estonya başbakanlığı yapmıştır.
Mette Frederiksen 1977
Danimarka başbakanı. Her kesimden oy alabilme potansiyeline sahip bir siyasetçidir. Sosyaldemokrat olmasına rağmen göçmen politikasına keskin bir tavırla yaklaşmaktadır. 24 yaşında milletvekili olmuştur. Başbakan olmadan evvel çalışma bakanlığı ve adalet bakanlığı görevini yürütmüştür. Çocuklarını özel okullara gönderdiği için kamuoyu tarafından eleştirilerele maruz kalmıştır.
Tsai İng-Wen 1956
Tayvan‘ın ilk kadın cumhurbaşkanı. 2016 senesinde yüzde 57‘lik bir sonuçla yeniden cumhurbaşkanı seçilmiştir. Hukukçu olan İng Wen, Tayvan‘ın Çin’den bağımsız bir ülke olma statüsünü savunmaktadır. Nükleer enerji kullanımını aşamalı olarak durdurmayı hedefleyen İng-Wen, Çin‘in yoğun engellemelerine karşı kararlı bir duruş sergilemektedir. Pekin yönetimi, Tayvan’ı ayrı bir ülke olarak kubul etmemektedir.
Katrin Jakobsdottir 1976
İzlanda başbakanı. Üç erkek çocuğu annesidir. Başbakan olmadan evvel eğitim, bilim ve kültür bakanı olarak görev almıştır. Sol-Yesil hareket partisinin genel başkanıdır. İzlanda‘nın Avrupa Birliği üyeliğine sıcak bakmayan bir siyasetçidir. “Şu anda AB’ye girmemiz için bir neden görmüyorum” diye açıklama yapmıştır. İzlanda devlet televizyonu RUV ‘da dil danışmanlığı ve çeşitli dergilerde editör olarak çalışmıştır.
İngrida Simonyte 1974
Litvanya başbakanı. Muhafazakar bir görüşe sahip olmasına rağmen partisiz bir başbakandır. Pandemi döneminde başbakan seçilen Simonyte açık sözlü bir kişilik olarak bilinir. Başbakan olmadan evvel maliye bakanliği görevinde yer almıştır. Litvanyaca’nın yanı sıra İngilizce, Rusça ve Polonyaca’yı akıcı bir şekilde ve İsveççe’yi iyi derecede konuşmaktadır.
Erna Solberg 1961
Norveç başbakanı. Sağcı bir politikacıdır. 60’ıncı yaş gününde korona kurallarını ihlal ettiği için 20 bin Norveç kronu tutarında para cezasına çarptırılmıştır. Kamuoyunda duyarsız bir izlenim bıraktığı için lakabı Demir Erna’dır. Giyim kuşama pek önem vermeyen ve çoğu zaman rahat kıyafet giymeyi tercih etmektedir. Disleksi sorunu nedeniyle zorunlu bir okul dönemi geçirmiştir. Başbakanlık görevini şu anki NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den devir almıştır.
Vjosa Osmani 1982
Kosova cumhurbaşkanı. Ana lisanı Arnavutça‘nın yanı sıra İngilizce, Türkçe, İspanyolca ve Sırpça bilmektedir. Pittsburgh Üniversitesi hukuk mezunudur. Priştine Üniversitesinde profesördür. İlk olarak ülkedeki yolsuzluğu ve Sırbistanla ilişkilerin normalleşmesini hedeflemektedir. Kosova’nın anayasasını aktif bir şekilde tasarlamıştır. Kendinden emin ve hazır cevap bir kişilik olarak bilinir.