Zanka

Duygu Batu Bayrak

Instagram


Duygu Batu Bayrak

Kadın isterse yapamayacağı şey yoktur. Kadın isterse üstesinden gelemeyeceği şey yoktur.

Kadın isterse hayallerinin önünde duracak bir güç yoktur. Kadın isterse başarmak için mazeret yoktur. Kadın isterse her gün küllerinden yeniden doğar. Bir ilham hikâyesi olsun diye girişimci bir kadınla röportaj yaptım bugün.

Esra Güzellik Salonu’nun Sahibi Esra Ergin… Böyle dediğime bakmayın. Yapmadığı iş, elini atmadığı meslek kalmamış. On parmağında on marifet. Ben kadınsam yaparım demiş. Kadın gibi kadın… Yapmış da.

 

Esra Hanım merhaba, bugün kadının gücü için ve kadınlara ilham olmak için sizinle röportaj yapmak istedim. Birçok kadın kendi ayakları üstünde durmayı, bağımsızlığını kendi sağlamayı ister. Siz bunu başarmış bir girişimcisiniz. Öncelikle sizi tanıyalım. Daha sonra da öykünüzü dinleyelim.

Duygu Hanım bu konuyu ele aldığınız için size ve Zanka Medya ailesine çok teşekkür ederim. Ben Ordu- Ünye’liyim. 33 yaşında evli ve bir çocuk annesiyim.  Bu işe 16 yaşında kuaförde çırak olarak başladım. Aynı zamanda okuyordum. Meslekte çekirdekten yetiştim. Daha sonra çok yorulduğum için ara verme kararı aldım. Eğitimime çocuk gelişimi okuyarak devam ettim. Bu bölümü okurken de gene çalışıyordum. Ama bu kez ön muhasebede çalışıyordum. Dört yıl sonra çocuk gelişi bölümünden mezun olunca öğretmenlik yaptım. Sonra Eczane de yardımcı tekniker olarak çalışmaya başladım. Çünkü buna merak salmıştım. Orada da çekirdekten yetiştim. Ve eğitimler aldım. Seminerlere katıldım. Cilt eğitimi aldım. Çalıştığım yerde bizi kurslara sertifika alacağımız şekilde gönderiyorlardı. Orada da eğitimler aldım. Ve çalıştım.

Fındık bahçesinde kurulmuş bir hayaldi.

 

Anladığım kadarıyla sizin hayatınız küçük yaştan beri hem eğitim almak hem de çalışmakla geçmiş. Peki, sonra mesleğinize nasıl geri döndünüz? Kendi işinizi sıfırdan nasıl kurdunuz? Birçok insanın hayali. Ama kadının gücünü fark ettirmek amacıyla size tekrar soruyorum. Siz sıfırdan nasıl kendi işinizi kurdunuz?

Küçük mahalle arası bir kuaförken şimdi büyük bir güzellik salonu haline geldik.”

Aslında benim içinde bir hayaldi. Hatta fındık bahçesinde kurulmuş bir hayal. Belki de kabul olmuş bir duam. Fındık bahçesinde “ben kredi çeksem, kendime bir yer açsam “diye hayal kurdum. Sonra fındığımızı topladım. Herkes beni çok desteklemişti. Ama o zaman hayaldi. Bir hafta sonra İstanbul’a döndüm. Mahallemde bir kuaförün devir olacağını öğrendim. Elimdeki tüm birikimimi kullandım. Biraz da kredi çektim.  Ve ben orayı devir aldım. 16 yaşından beri öğrendiğim çekirdekten yetiştiğim için hiçbir şeyi unutmamıştım. Müşterilerimde beni tanıdıkça çok sevdi. Yaptığım işi beğendi sevdi. Herkes birbirine tavsiye etti. 6 yıl oldu. İlk önce mahalle arasında küçük bir kuaför olarak adım atmıştım. Ama ben kendimi geliştirmeyi seven biriyim. Durmadım eğitimler aldım. Kalıcı makyaj, kaş kontör, Kalıcı eyeliner, microlading kaş, ipek kirpik, lazer, protez tırnak hepsi için ayrı ayrı, belediyelerin kurumlarından ve özel kurumlardan eğitimini aldım.

Şuan da sizin İstanbul’un her yerinden müşteriniz var. Siz bir dönüm noktası yaşamışsınız. Birçok mesleğin içinde olmanıza rağmen sonunda kendi işinizin patronu oluyorsunuz. Kırılma noktanızı, sizi başarıya götüren duyguları tüm kadınlar için anlatır mısınız?

Duygu Hanım İnanmak başarmanın yarısıdır. Ben yapamam, ben beceremem diye bir şey yok. İnsan isterse her şeyi yapabilir. Kendine güvenmek çok önemli. Benim eşim de bana çok destek oldu. İlk başladığım zamanlar hemen para kazanamadım. Ama pes etmedim. Çalışmaya devam ettim. Pes edecek gibi olduğum an eşim bana hep “vazgeçme” dedi. Ve vazgeçmedim. Sonunda büyüdüm. Ve şimdi her şeyden önce bütün müşterilerimin sevgisini kazandım. Bir yerden başladıktan sonra devamı geliyor.

Peki, siz çekirdekten bu mesleğe başlamasaydınız, ya da daha önce bu konuda iş deneyiminiz olmasaydı da bir güzellik merkezi açar mıydınız? Deneyim gerekli mi?

Deneyim kesinlikle gerekli. İşi belge ya da diploma yapmaz. İşi bildikten sonra başına geçmek gerekir. O zamana kadar çalışarak öğrenilmeli. İşi biliyorum sanıp başına geçen insanlar var. Ama sonrasında müşteriler memnun kalmıyor. Bu iş bir yetenek işidir. Aynı zamanda elinin de yatkın olması gerekli. Ben işimin başında kendim de duruyorum. Uzman arkadaşlarımız da var.

Pandemi sürecinde siz daha da büyüdünüz. Nasıl ayakta kaldınız?

Allah’ın takdirine inanan biriyim. İlk sebebi bence bu. Ama biz hep temiz çalıştık. Ama pandemiden sonra kat kat daha dikkat etmeye başladık.  Mesela Sterilizasyon cihazımız her zaman vardı. Ama insanlar bunu bilmiyordu. Pandemiden sonra “var mı?” Diye sormaya başladılar. Biz de hep vardı. Yıllardır kullanıyoruz. Sadece dezenfektan olarak kolonya ve alkol kullanırken; pandemiden sonra dezenfektanlar ekledik. Ozon cihazı kullanmıyorduk. Ozon cihazı kullanmaya başladık. Kendimizi yeniliyoruz. Kazancımız var ama müşterimize değer verdiğimiz için yatırım yapıyoruz. Sevildik ve gönüller de taht kurduk.  Biz bir bıyık bile alsak bunun hakkını veririz. Ben işimde iyi ve profesyonel olduğum için müşterilerim benden memnun kaldı. Ve devamı geldi.

Hijyen ve sterilizasyon çok önemli. Salon kapatmak ya da küçülmeye gitmek yerine biz daha da büyüdük. Çünkü herkes bizim hijyenikliğimizi birbirine söyledi.

Peki, başka şubeler düşünüyor musunuz?

Olabilir, hayatın ne getireceğini bilemeyiz. İleri ki zamanlarda düşünebilirim. Amacımız oldukça profesyonel olmak.

Ben size çok teşekkür ederim. Genç yaşta mücadeleye başlamış, birçok meslekte bilgi sahibi olmuşsunuz ve hayallerinize kavuşmuşsunuz. Bu röportajın asıl amacı kadınlara ilham olmak, güç olmak onlara söylemek istediğiniz son söz var mı?

“Meslek altın bilezik” derler. Gerçekten öyleymiş. Bilekten çıkmayan altın bilezik. Meslek liselerini de çok destekliyorum. Meslek öğrenmek çok önemli. Her işin kendine göre önemi var. Ama önemli olan ne yaparsan yap en iyisini yap.

 

 

 

 

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver