Pandemi döneminde her zaman duyduğumuz gibi sağlıkçılara sonsuz destek duyduğumuz bir dönemdeyiz. Alkışlarla motive ettiğimiz sağlıkçılarımızı, hala unutmuş değiliz.
Pandemide bire bir hastalarla temas kuran değerli sağlıkçılarımızın olduğu bir sektör de işitme merkezleri ve klinikleridir. Evlere kapandığımız bu dönemde, duyamamak hayal edilemez olmalı. Duymak diğer duyu organlarımızın olduğu gibi bizim için paha biçilemez bir durum. Yoksa hayat eve sığmazdı. Tam da bu noktada biz duyalım diye, onlar pandemi de olsa bizim için işlerinin başındalar. Bugün sizin için Otimer İşitme Merkezi Genel Müdürü Hakkı Diken ile röportaj yaptık.
Merhaba Hakkı Bey, bu zor dönemde bizim için işinizin başındasınız. Bunun için Zanka Medya Ailesi olarak sonsuz teşekkür ederiz. Size bu konu da birçok soru soracağız bugün. Ancak sizinle ilgili en çok merak ettiğim bir soru var. Siz merkezlerinizin hem sahibi, hem genel müdürü, hem de işitme testleri hem cihaz uygulaması hem de teknik servis hizmeti vermektesiniz. Hepsi birlikte zor olmuyor mu? Tek bir kişi nasıl bir azimle bu kadar işe yetişiyorsunuz? Uzman kadronuz ve ekibinizi de elbette tanımak isteriz.
Merhaba Duygu Hanım, öncelikle BAKIRKÖY ( Merkez ) ve ARNAVUTKÖY ( Şube ) olarak 2 merkezimiz bulunmaktadır. Bakırköy Otimer olarak: Mesul Müdürü olarak kendim, Odyoloğumuz Berfin Erkoç ve Biyomedikal Uzmanı Tarık Otmar bulunmaktadır. Arnavutköy şubemizde Mesul Müdürü ve Odyometristi Şevket Arslan bulunmaktadır. Odyoloğumuz, merkezlerimiz tabi ki her işine koşan uzman arkadaşımızdır. Onu her şubede görebilirsiniz.
İşitme testleri, İşitme cihazı uygulaması ve teknik servis olarak birbirinden bağımsız işler gözükse de hepsi birbirine bağlı işlemlerdir.
Kliniğimize gelen hastanın kulak işitme ölçümlerini yapıp aldığımız sonuca göre en uygun cihazı uygulayıp ardından kulak kalıbı ile uygulanması gerektiğinde kalıbını kendimiz yapıp hastaya uyguladığımızda; tüm işlemler bizim kontrolümüzde olduğundan hatasız ve tam profesyonel bir işlem yapmış oluyoruz. Bu sayede hasta tam memnuniyet ile kliniğimizden ayrılmış oluyor. Ki zaten hastanın durumuna göre belirli periyotlarda kontrol randevuları verip kısa mesaj ile kendilerine bildirim yapıyoruz. Ayrıca pandemi hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarında biz görevimizin başındayız. Ve hastalarımıza sms ile randevu bilgilendirmesi yapıyoruz. Bu sms ile rahatlıkla merkezlerimize gelebilirler. Ancak tam kapanma döneminde bizlere de kapanma geldi. Harici kısıtlamalarda yeni bir düzenleme gelmez ise hastalarımıza hizmet veriyor olacağız. Randevu ile çalışıyoruz. Hastalarımız gelmeden muhakkak bilgi almalı ve randevu oluşturmalıdırlar.
Ayrıca hastalarımız ve danışanlarımız sadece bir hizmet almak için değil, ücretsiz bilgi almak için de merkezlerimize gelip bir çayımızı içebilirler. Otimer ailesi olarak, maddi gücü ikinci plana atarak kapımızı herkese açıyoruz.
Peki Hakkı Bey, teknik servisinizi kendi bünyenizde bulundurduğunuzu söylüyorsunuz. Teknik servisin size artısı nedir?
Kendi bünyemizde bulunması hızlı ve pratik çözüm için çok güzel bir olanak. Teknik servis olmadığını düşünürsek arızalı olan cihazı hastadan alıp servise göndermeniz gerekiyor. Bu işlem yaklaşık 10 ila 15 günde sonuçlanmış oluyor. Kendi bünyemizde maksimum 3 iş gününde sonuçlanıyor ki basit arıza durumunda aynı gün hatta aynı saat içinde teslim edebiliyoruz.
Teknik serviste Biyomedikal Uzmanı Tarık bey ile birlikte destek vermekteyiz. Böylelikle daha sağlıklı ve hızlı çözümler üretebilmekteyiz. Yani işimizi hem uzmanı yapıyor. Hem de hızlı yapmış oluyoruz.
Yahu şu hastaların en merak ettiği şey, şu işitme cihazı işi nedir? Ben eski odyometristim ama onlar sizden öğrensin istiyoruz. Kulak kalıpları, kulak içi kulak arkası cihazlar bunlar ne demek? Neye göre tercih ediyorsunuz?
Aslında belli bir süreden sonra iş demek zor oluyor. Daha çok görevim olarak benimsiyorsun. İşitme cihazları tanımını kısaca şöyle özetleyebilirim: Herhangi bir medikal tedavi ya da ameliyat ile düzelemeyecek olan işitme kayıplarında ( tabi hekimin de önermesi koşuluyla ) hastanın işitmesini işitme cihazı desteklemektedir. Hastaların duyamadığı frekansları kendisine ihtiyacı olan ölçüde veren profesyonel yardımcı aletlerdir. İşitme cihazlarının seçiminde ise; hastanın işitme kaybına uygun güçte olmalı, kulak arkası ya da kulak içi olarak hastanın yaşına ve fiziksel yeteneğine göre seçilmeli, cihazdan beklentisi bilinmeli ve kulak yapısına göre çözüm sunulmalıdır.
Otimer işitme sadece işitme cihazı deneme ve uygulaması yapmakla kalmıyor. Kalıp ve tamir avantajınızın yanında merkezlerinizde test de yapıyorsunuz. Bu testler nelerdir? Hangi tanılara yardımcı olmak için yapılan testlerdir?
Saf ses odyometrisi, konuşma testleri, immitansmetrik ölçümler dediğimiz orta kulak değerlendirme testleri, tinnitus yani çınlama testi. Yaptığımız testler kulak burun boğaz hekimlerimizin hastanın işitmesi ile ilgili bilgi sahibi olmasına yarayan testlerdir. Yaptığımız bazı testler tanı koymaya, bazı testler de tanı koymayı destekleyen yardımcı testlerdir.
Bir dert daha var Hakkı Bey, kulak çınlaması. Kulağımın sürekli çınladığını düşününce epey rahatsız edici olduğunu anlıyorum.Tinnutus yani kulak çınlaması dediğimiz olaya işitme cihazı iyi gelir mi?
Tabi ki iyi gelir. Zaten çınlama şikâyeti ile birlikte kişinin aynı zamanda işitme kaybı varsa, cihazlandırıldığında tamamına yakınının çınlamasının kaybolduğunu gözlemliyoruz. Bazen de tinnitus terapisi dediğimiz çınlamayı baskılayıcı sesler üreten cihazlar tercih edilip şikâyeti azaltmak mümkün olabiliyor. Ancak bu terapi sürecine tedavi demek her hastada doğru olmayabiliyor. İşitme cihazlarının tüm tinnitus baskılama özelliklerini deneyip de sonuç alamadığımız hastalar da olabiliyor ne yazık ki.
Benim işitme denildiğinde en hassas noktam çocuklar oluyor. Bir de anne olunca iki kata çıkıyor bu oran. Yetişkinler gibi çocuk hastalarınız da oluyor. Çocuk hastalarda izlediğiniz yol nedir? Aileler için bir açıklama yapar mısınız?
Çocuk hastaları yetişkinden ayıran en büyük özellik daha sık takip edilmesi gerekliliğidir. Bir de sağlıklı sonuç alabilmek için daha çok vakit ayırmak gerekiyor. Odyoloğumuz Berfin Hanım da bu protokolü ebeveynlere eğitim şeklinde anlatmaktadır. Ayrıca timponogram yani kulak basıncı testleriyle doğruluğunu muhakkak kontrol ediyoruz. Denemelerimiz daha uzun sürüyor. Çünkü çocuğun bizi yanıltmadığından emin olmak istiyoruz. Gerekirse terapi de alması gerekli çocuklar da olabiliyor. Bu konuda da hastalarımıza gerekli bilgiyi veriyoruz. Ayrıca işlem sonrası kulak kalıbı almamız gerektiğinde hastamızı korkutmadan onu sakinleştirerek, gerekirse bekleyerek bu işlemi yapıyoruz. Merkezlerimize gelen her çocuk bizim de çocuğumuzdur. Onlara bu özenle yaklaşıyoruz. Testlerimizi de sanki oyun oynar gibi yapıyoruz. Her hastayı yaşına göre değerlendiriyoruz. Kontrollerini biraz daha sık ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Aileyi kesinlikle ayrıntılı bilgilendiriyoruz.
İşitme cihazı alırken nelere dikkat edilmelidir? Özellikle belli kesim televizyondan ses yükseltici alıyor. Ve ben hiç önermediğim bir durum bu. Sizin fikriniz nedir? Bunun zararı var mıdır?
Şimdi İşitme cihazının tanımını yapmıştık. Ses yükselticilerinin işitme cihazından farkı gelen her sesi aynı oranda yükseltmesi. Yani mikrofon, amplifikatör ve hoparlörden oluşan basit bir devredir. Ve bizim işitme kaybımızda her frekansta farklı sese ihtiyacımız olduğunu düşünürsek ses yükseltici cihazları tercih etmek tüm frekansları duyan sinirleri tembelleştirerek aslında ayırt etmemizi daha da zorlaştırıyor. Bu konuda bilgi sahibi olmadan bu cihazların kullanımının uygun olmadığını tüm sektör arkadaşlarımın önermediği gibi ben de önermemekteyim.
İşitme cihazı alırken görsellik önemlidir. Peki, görselliğe uygun cihazlar var mıdır?
Elbette estetik modeller var ancak işlevselliği yani işitme sağlığına etkisi daha ön planda olmalı. Örnek veriyorum bir toplulukta birinin kulağında işitme cihazı var mı? Yok mu? Çoğumuz dikkat etmeyiz. Ama ona seslendiğinizi düşünün sizi duymadığını ya da duyuyor ama söylediklerinizi sürekli tekrar ettiren biri işitme cihazının görselliğinden daha çok dikkat çeker. Ve daha rahatsız edici olur. Estetik cihazlarda fiyat farkını da göz ardı etmemek gerekir.
İşitme cihazı her iki kulağa da uygulanmalı mı? Sadece tek kulak mı olmalı?
Çift taraflı işitme kayıplarında her iki kulakta da mutlaka kullanılması gerekmektedir. Özellikle yaşa bağlı işitme kayıplarında ayırt etmeyi güçlendirmek için çift cihaz uygulaması şarttır. İşitsel işlemleme alanımız presbiakuzi’de yani yaşa bağlı işitme kayıplarında her iki taraflı işitme olduğunda daha iyi ayırt etme oranı görüyoruz. Duymak ve duyduğunu anlamak yani ayırt etmek farklı şeylerdir. Bu nokta da bilateral yani çift tarafli cihazı düzenli kullanımla birlikte öneriyoruz. Bilimsel olarak da tüm dünyada kanıtlanmıştır.
İşitme cihazlarında ses doğal mıdır? Mekanik midir?
Son dönem işitme cihazlarında teknolojik gelişmeler sayesinde doğala yakın ses duyma ile ilgili özellikler eklendi. Ancak kesinlikle işitme kaybımız yok iken duyduğumuz ses gibi doğal olamaz. Fakat kullandıkça o sese alışıyoruz. En çok zorlandığımız çevre seslerine ve kendi sesimize alışmak oluyor. Özellikle ilk kullanıma başlandığında disiplinize kullanarak bu durumu kolaylıkla aşabiliriz. Tekrar randevuları ile hasta ile birlikte bu sorunu aşmış oluyoruz.
Eee, sorduk sorduk gelelim size. J Son olarak sizi de tanıyalım...
1985 yılında Çanakkale Gelibolu’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi orada okudum. Trakya Üniversitesi Odyometri bölümünü bitirdim. Daha sonra 2005 yılında işitme cihazı sektöründe mesleğimi yapmaya başladım. 2009 yılında İstanbul’da özel bir hastanenin odyoloji labaratuvarında sorumlu odyometrist olarak 9 yıl görev aldım. 2012 yılında kurmuş olduğum OTİMER İşitme Cihazı Merkezlerinde, her geçen gün bize güvene ve inanan hasta ve danışanlarımıza hizmet vermeye devam ediyorum.
Evli ve 1 Çocuk babasıyım.
Şunu da söylemek istiyorum. Biz Duymayan kalmasın diye buradayız!