Ülkemiz 2020’ye iyi başlamadı. Libya ve İdlip krizleri, Kanal İstanbul bugünlerde zihnimizi meşgul eden önemli konulardan. Bunların yanı sıra ülkemizin karşı karşıya kaldığı sıkıntılara göz attığımızda şunları söyleyebiliriz.
Merkezinde ABD’nin olduğu, kimi AB ülkelerinin de destekli emperyalist saldırı PKK, FETÖ de kullanılarak Suriye’nin kuzeyinden, Akdeniz’den, Ege’den sürüyor. Bu tehdit ve tehlikeler vatan ve millet birliğimizi hedef aldığından Türkiye’nin verdiği mücadele, vatan savunmasıdır. 152 ada/adacığı işgal eden Yunanlarla adalarda üs kurma görüşmeleri yapıyor, savaş gemileriyle Akdeniz’i çevreliyor. Dahası Türkiye’nin, sondaj çalışmasını “kışkırtıcı” bulduğunu belirtmiş ve bu faaliyetleri “durdurmaya” çağırmıştı.
Türkiye 24 Ocak 1980 kararlarıyla emperyalist merkezlerde bütünleşme stratejisi içinde emperyalist tekellerin pazarı hâline geldi. Türkiye uygulanan politikalarla üretimden koptu, gümrük duvarları kaldırılarak ithalat cennetine dönüştü. Bu süreçte ekonominin tepesine emperyalistlerle işbirliği hâlinde olan borsa, dolar vurguncuları, rantçılar, faizciler, ithalatçılar geçti. Türk Lirası ile alış veriş yapma yönünde eğilim olsa da hala üretime yönelik kararlı adım atılmıyor.
Dahası üretim ve eğitimdeki gayrimilli durum (yasalara aykırı ifadeler, laiklik, kadın karşıtlığı) vb diğer sıkıntılar olarak yer alıyor.
Öncelik sıralaması
Bunların arasında öncelik sıralaması yapmak gerekir. Çünkü önceliğe göre düzenlenen sorunlar çözüldükçe diğerleri de sorun olmaktan çıkacaktır. Sırayla:
1. Vatanın ve milletin bütünlüğü: PKK/PYD, FETÖ’ye karşı mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir.
2. Üretim ve işsizlik: Borç batağından bir Millî Direnme Ekonomisiyle çıkmak ve Üretim Ekonomisini inşa etmek.
3. Bölgesel işbirliği: Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ve Rusya ile AB, ABD’den yönelen tehditlere, PKK/PYD, FETÖ’ye karşı işbirliği.
4. Avrasya ile işbirliği: Bağımsız ve üreten Türkiye ve Atlantik’ten yönelen tehditleri göğüslemek için Asya ve ABD denetimine direnen ab ülkeleriyle işbirliği artırılmalıdır.
5. Çağdaşlık: Düşünen, eleştiren, kadını ve erkeğiyle eşit, Cumhuriyet Devrimini tamamlamış bir toplum için; milli, laik bir eğitim ve sosyal ilişkiler hakim kılınmalı.
6. Parlamenter sistem: Bu kavram daha çok “demokrasi” olarak anılıyor. Fakat eksikli bir algı. Tek adam anlayışına karşı milleti temsil eden meclisin yetkileri eski şekline dönmelidir.
Atatürk Amasya Genelgesi’nde “vatanın bağımsızlığı, milletin birliği tehlikededir” dedi. Önce bağımsızlık savaşı kazanılmalı ve vatan kurtarılmalıydı; sonra diğerlerine sıra gelecekti. Öncelikli sorunun çözümü diğerlerinin çözümünü sağlayacaktı.
Halifeliğe, padişahlığa, millet egemenliğine, kadın-erkek eşitliğine, çağdaş yaşama dair fikirlerini de birlikte sunsaydı başarılı olamazdı.
Bugün de emperyalizme karşı vatan savaşı veriyoruz. Kadın-erkek eşitliğinin, laikliğin, çağdaş yasaları yapmanın, parlamenter sisteme dönmenin yolu emperyalizme karşı vatanın kurtarılması, milletin birleştirilmesiyle olanaklıdır.
İdlip krizini aşmanın yolu
Bugün İdlip krizi olarak adlandırılan bir ortamda 20’nin üzerinde şehidimiz var. İdlip ciğer yiyen yobazların getirilip doldurulduğu bir yer. Sıradan Suriye vatandaşının yanında cihatçı örgütlerle dolduruldu. Türkiye’nin ABD destekli PYD tehdidini önlemek için Suriye’ye düzenlediği harekatlar doğruydu. Yalnız hep Esad ile işbirliğini savunduk. Suriye’nin meşru temsilcisi Esad, topraklarını yobaz ve bölücü PYD’den temizliyor. Suriye ordusu İdlip’e ilerlerken Türk ordusunun gözlem noktaları gereksiz hale gelmiştir. Çünkü Suriye ordusunun hakim olduğu topraklarda ülkemize yönelik tehdit oluşmaz. İdlip Suriye toprağıdır. Esad, topraklarını almak isterken Türkiye, İdlip civarında olmasını hiçbir gerekçeyle açıklayamaz. Doğrusu Suriye ile birlikte tehdidi bertaraf etmektir.
İktidarın mezhepçi politikası nedeniyle İdlip’te cihatçı örgütlerin koruyuculuğunu sürdürmesi, ordumuzu zor durumda bırakıyor. Dolayısıyla Suriye ordusunun hakim olduğu yerlerden gözlem noktaları kaldırılmalı ve Esad ile doğrudan görüşmelere başlanarak cihatçı örgütler ve PYD, Suriye topraklarından temizlenmelidir. Böylece ülkemize yönelik tehdit ortadan kalkacaktır.
1. öncelik olarak belirttiğimiz “Vatanın ve milletin bütünlüğü” hususunda bugün İdlip krizi önemli bir yer tutmaktadır. Suriye’nin birliği Türkiye’nin birliğidir. Esad’ın Suriye’nin tamamına hakim olması ülkemizi rahatlatır ve diğer sorunların çözümünü kolaylaştırır.