Nedir SCHADENFREUDE duydunuz mu hiç? Karşılığı Türkçe olmayan bir kelime, Almanca kökenli. Anlamı: “Başkalarının mutsuzluklarından mutlu olma.”
Yapılan araştırmalar sonucu Schadenfreude’ nın kompleks bir duygu olduğu ve küçük yaşlardan geldiği öne sürülüyor.
Şimdi şöyle çocukluğumuza dönelim ve çevremizde olup bitenleri inceleyelim. Sokakta oyun oynadığınız arkadaşınız yere düşünce ne hissettiniz ya da okul hayatına ilk adım attığınızda sizi bir gruba dahil etmeyerek üzüntünüzden zevk alan liderlere mi denk geldiniz?
Üzen ve mutlu olan mıydınız yoksa siz hep incindiniz mi?
Benlik ve özgüvene değinmek gerek bu noktada.
Çocuklarda benlik gelişiminin sağlıklı bir şekilde tamamlanması için sağlıklı anne- baba çocuk ilişkisinin temeli güven üzerine oluşmalıdır.
Anne babalar çocukların öz güvenli bireyler olmasını elbette isterler. Bir süreçtir öz güven oluşumu. Uygun ifade ve yöntemleri doğru kullanamadığınız takdirde oluşabilecek yanlışların yerleşmesi kaçınılmaz olur.
Öğrenilen yanlışlar kişilik oluşumunda etkilerini gösterir.
Birey başkasının yaşadığı talihsizliklerden çıkar sağlayacak duruma geldiyse tek nedeni kalıtımsal değildir, çevresel ve yetiştirme koşullarının da etkisi yüksektir.
“ Başkalarının acı çektiğini görüp mutlu olmak” bu cümle ilk bakışta kulağa son derece korkunç gelse de ne yazık ki insan doğasında var olan bir duygudur.
Öz güveni yüksek olan bireylerde Schadenfreude daha az, öz güveni az olan bireylerde ise Schadenfreude daha çok görülmekteymiş.
Gündelik yaşamdan bir örnek verelim dilerseniz; yıllardır aynı binada oturduğunuz komşunuz, size dair her şeyi bilen biri. ( İşinizi, arabanızın ne model olduğunu vs) Birgün işinizden terfiinizi duyduğunda ya da arabanızı bir üst model aldığınız da komşunuzun nasıl bir canavar kesildiğine çoğunuz şahit olmuşsunuzdur.
Mutluluğumuzdan mutlu olmayan yüzleri hemen hemen hepimiz okuruz. Bu biraz zaman alsa da maskeler takıp bize de lo lo lo yapılsa da er ya da geç o maskeler düşer ve gerçekler ortaya çıkar.
Eh tecrübe öyle bir çırpıda edinilmiyor.
Emek verdiğiniz bir hedefiniz var ve bunun için uğraşıyorsunuz diyelim ve başarı elde ediyorsunuz uğraşlarınız sonucunda, kaç kişiden gerçek anlamda tebrik ediliyorsunuz düşündünüz mü?
Bunun tam aksini düşünün emeğiniz çabalarınız başarısızlıkla sonuçlandı o zaman arayan ve üzüntünü paylaşıyorum diyen kaç kişidir?
Özetle Schadenfreude ‘yi hepimiz deneyimlemişizdir.
Bu sebeple sürekli dile getirdiğim bir şey var yeri gelmişken yineleyeyim:
“ Başarını ve üzüntünü eşit oranda destekleyen insanları ayrı tut diğerlerinden. Yalnızca başarını destekleyen çıkarcı, sadece üzüntünü destekleyense sana acıyordur.” İmza Dilek Bozkurt. Tecrübeyle sabit.
Sevgilerimle ...
