Süper Ligde puan durumuna bakıldığında, ligin en altına demir atmış bir takım Ankaragücü. Ligde bulunduğu yerin sorumlusu olarak birçok şey gösterilebilir. Yanlış teknik direktör seçimleri, transfer yasakları, Yönetim hataları vs vs. Bunların hepsinin sonucudur zaten ligdeki konum. Ancak bir faktör daha var ki sayılan bunca hatadan kat be kat etkili olmuştur gelinen noktada. Zaten yazıya bu kadar iddialı başlık atmamım da sebebidir kendisi.
Sezon başından beri Ankaragücü takımı, hakem hataları ile resmen doğranıyor. Sezonun ilk maçı olan Konyaspor maçı ile başlayan bu süreç en son Cuma günü oynanan Başakşehir maçı ile zirve yaptı. O kadar çok hata sayabilirim ki tabi bunlara hata diyebilirsek. Zira ben artık bunların hata değil kasıtlı yapıldığı düşüncesindeyim. Şu anda 24 puanla son sırada yer alan Ankaragücü’nün en kötü 9-10 puanı kasıtlı olarak gasp edilmiştir. Sezonun ilk yarısında bütün sıkıntılara, yetersiz kadroya, imkansızlıklara rağmen verilen mücadeleye de, Başkan Fatih Mert’in göreve geldiği 2. Yarıda ortaya konulan bütün çabaya da, yazık oluyor. Bugün ligde en kötü ihtimalle 30 puan bandının üzerinde yer alacakken, göz göre göre ellerinden alınan puanlar sonrası futbolculardan nasıl bir performans bekleyeceksin ki. Sen elinden geleni yapsan da birileri dur diyor sürekli sana.
Başakşehir maçı hakem ve VAR odası işbirliği ile Ankaragücü’n den alınarak Başakşehir’e hediye edilmiştir. 22. Dakikada 2-0 olacak maç VAR’a rağmen iptal edilerek zaten sonrasının habercisi oldu. 22. Dakikada 2-0 öne geçen bir Ankaragücü’nü değil Robinho oyuna kimi alırsa alsın durduramazdı Okan Buruk. İlk yarıda takır takır işleyen Ankaragücü’nü hem hakem kararları hem de Mustafa Reşit Akçay adeta frenledi. Maçın ilk yarısı sona erdiğinde Hocanın sahaya çıkardığı kadronun ne kadar doğru olduğunu gördüğümüzü söylemiştim. 6 kanat oyuncusu ile Okan Buruk ve oyuncularının resmen kimyasını bozdu Mustafa Hoca. Bu kadar doğru bu kadar iyi işleyen bir sisteme dokunursan maç sonu sonucu da bu şekilde olur. Elle düzeltilerek pas yapılan ve akabinde kalende golü görmen belki senin suçun değil Hocam ama Okan Buruk’un yaptığı hamlelere bizim gibi seyirci kalman senin hatan.
Açıkçası çok fazla maçı konuşmak da istemiyorum. Sonuçta sen ne yaparsan yap maçın sonucu önceden belliymiş bunu gördük. İlahi adalet mi denir yoksa başka bir şey mi bilmiyorum ama Galatasaray-Gaziantep FK ve Kasımpaşa-Fenerbahçe maçlarında öyle iki pozisyon yaşandı ki maçların hakemleri birinde golü verdi, diğerinde de el nedeniyle golü iptal etti. Ankaragücü Yönetimine adeta altın tepsi ile sunuldu bu pozisyonlar çıkıp konuşsunlar diye. Yalnız geldiği günden beri Ankaragücü’ne kattıkları için teşekkür ettiğim Fatih Mert’i bu konuda eleştirmek istiyorum. Eski Ankaragüçlü futbolcu Erman Toroğlu dışında basında hakkının yendiğini savunan kimse yok. Gerçi dün yayıncı kuruluşun maç sonu yorumcularından Metin Tekin’de her hafta hatalı pozisyonlarda hep Ankaragücü maçları geliyor dedi ama yetmez. Sen Ankaragücü Başkanısın, bütün kanalların kapıları sana açık. Bağlanmak istiyorum dediğinde seni bağlamayacak programda, kanalda yok. Evet, sosyal medyada tepkini dile getiriyorsun belki de sadece kendi camian içinde kalıyorsun. Taraftarlarının paylaşımlarını beğenmen, paylaşman vs bir yere kadar makul ama yetmez Başkanım. Erman Hoca tek başına mücadele ediyor haftalardır. Hoca konuşurken bağlansana yayına beraber ortaya koysanıza Federasyonun ve MHK’nın kepazeliklerini. Yayıncı kuruluşa bağlanıp neden el pozisyonunu ekrana düzgün getirmediniz diye sesini duyursana.
Artık ligde kalmak tam anlamıyla mucizelere kaldı. Rakiplerin haftayı puan ve puanlarla kapatırken hakem hatası, hoca hatası artık adına ne dersen de sen puansız kapatınca umutlarda tükenmeye başladı. Kalan 6 maçtan 4 galibiyet,1 beraberlik çıkar mı? Çok zor. Onun dışında bir sonuçta seni Ligde tutmaya yetmez. Akıl vermek, yol göstermek bize düşmez elbet ama aklımızdan geçeni yazmak en doğal hakkımız. Geldiği günden beri Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyorum şeklinde açıklamaları ile hem Ankaragücü taraftarının hem de diğer takım taraftarlarının tepkisini çeken Mustafa Hoca ile artık yollar ayrılmalı. Trabzonspor maçı öncesi, ya da sonrası Mustafa Hocanın ne açıklama yapacağını düşünmek bile beni korkutuyor. Dilinin kemiği yok Hoca aklındakini, gönlündekini konuşuyor ama bizim ülkemiz insanı yapı gereği bunları kabul edecek seviyede değil. O yüzden Trabzonspor maçı öncesi el sıkışarak Hoca ile yollar ayrılmalı ve gelecek sezon takımı kime emanet edecekse Başkan Fatih Mert yola onunla devam edilmeli. En azından kalan 6 maçta yeni gelen Hocada gelecek sezonun planlamasını, kalacak ve gidecek oyuncuların tespitini yapar. Bakarsınız geldiği günden beri yedek oturan Milli futbolcu Rivas’ bile oynatır da bizde görmüş oluruz bu adam kimmiş.
Ankaragücü’nün içinde bulunduğu durum konusunda 4 M etkili oldu desek haksız sayılmayız sanırım.. Mehmet Yiğiner, Mustafa Kaplan, Metin Diyadin, Mustafa Reşit Akçay. 4M’nin son 3’ü yerine ilk M ve sonrasında Fatih Mert yola Adnan Hoca ile devam etseydi inanın bu takım ligde kalırdı. Adnan Hocanın nasıl iyi bir Ankaragüçlü olduğunu yazmaya gerek yok zaten. Bu sadece Ankaragücü’n de değil nedense bütün camialarda aynı kendinden olana değer vermek yerine dışarıdan birilerini getirmek. Keza tek kuruş para almadan ben Ankaragücü’nü çalıştırırım diyen Hakan Keleş örneğinde olduğu gibi. Mustafa Reşit Akçay’ın Ankaragücü’ne katıp da Hakan Keleş’in katamayacağı ne vardı bilmiyorum. Derseniz ki maalesef ülkemizde siyasi otorite belirliyor bazı şeyleri sonuna kadar haklısınız işte en canlı örneği Başakşehir var karşımızda. Ancak futbolun bu kadar siyasetleşmesine de izin vermemek sizlerin görevi.
Ankaragücü taraftarı bundan sonra sizden iki şey istiyor. Kalan 6 hafta boyunca bu köklü camiaya yakışan mücadeleyi sahada görmek ve Ankaragücü’nün yenen hakkının her platformda bangır bangır dile getirilmesi. Yukarıda dediğim gibi sosyal medyada ya da sadece Ankara basınında değil bütün ulusal kanallarda, bütün spor programlarında Ankaragücü Başkanını ve Yöneticilerini görmek istiyor. Bu haftalık süreç inşallah en iyi şekilde geçer camia için ve arkasından yeniden Belediye Başkanından, STK’lara kadar kenetlenerek Büyük Ankaragücü için çalışmaya devam ederiz.
