Ankaragücü bu sezon kendisi için ligin en önemli maçına çıktı Alanyaspor karşısında.
Açıkçası ben zaten çok etkili bir oyunda beklemiyordum sarı-lacivertli futbolculardan. Çünkü böyle final havası taşıyan maçların stresi, baskısı istemesen de takımın üzerine yansır. Maç öncesi Zanka Spor yaptığım açıklamada maçın kritik kelimesinin sabır olduğunu söyledim. Ankaragücü sabırla oyununu oynamalı, bulduğu pozisyonları değerlendirmeli ve sonuca ulaşmalıydı.
Maçın ilk yarısı tamda beklediğim gibi oldu. Tamamen orta saha mücadelesi halinde geçen bir oyun ve iki takımında çokta etkili olmayan hücum pozisyonlarını izledik 37. dakikaya kadar. İlk yarının son kısmında ise Ankaragücü biraz vites arttırdı. Alanya kalesine yüklenilen bu anlarda Orgill ile kazanılan penaltı tamda zamanında geldi. Eğer Orgill penaltıyı atsa ve soyunma odasına 1-0 ile gidilse, ikinci yarı gol için açılacak ve üstüne gelecek Alanyaspor karşısında Michalak, Saba, Kitsiou gibi hızlı adamlarınla birçok pozisyon yakalayabilirdin. İbrahim Hocanın penaltı atışında tercihi yanlış oldu. Bunu Orgill penaltıyı kaçırdığı için söylemiyorum. Orgill hızlı bir oyuncu ama bitirici ve son vuruşlarda zayıf bir oyuncu. Sahada toplara iyi vuran Atila ya da soğukkanlı Pazdan ve Kulusic’den birine kullandırırdım ben olsam ama tercih Orgill oldu. Orgill topu penaltı noktasına koyduğu andan itibaren içime doğan kötü his maalesef gerçekleşti ve Ankaragücü büyük bir kısmeti kaçırdı.
Alanyaspor maçı artık geride kaldı. Maç sonrası Ankaragücü taraftarının yaşadığı psikoloji eminim ki çok kötüydü.Bugün oynanacak Kayserispor-Beşiktaş maçı ile tamamlanacak haftada puan durumuna bakıp, kaçan 3 puana üzülmemek elde değil. Birkaç haftadır Ankaragücü için hedef maçların yeni başlayacağını yazdım. Trabzonspor maçında alınan 1 puan ekstra idi. Hedef 4 maç vardı Alanya, Göztepe, Antalya, Denizlispor. Bu 4 maçı kazanarak ligde kalacağını inanıyordum ya da hep beraber inanıyorduk. Ama bizim kadar inanmadı futbolcular. Ankaragücü eğer Alanyaspor maçında 39 yaşındaki Sedat’ı arıyorsa zaten kafada bitirmiş ligi. Sedat’ın hırsının çok değil onda birini sahaya yansıtsalardı, bugün bambaşka şeyler konuşuyor olurduk. Sahada Sedat’ın yaptığını yapacak bir ikinci oyuncun olmayınca Sedat’sız her maç böyle etkisiz kalıyor takım. Hem kendi hırsı hem de arkadaşlarına yaptığı etki meğer ne kadar önemliymiş gördük bir kez daha.
Gelelim asıl konuya. Ankaragücü Yönetimi yasağa kaldırdıktan sonra birçok oyuncu ile anlaştı. O zaman bende dahil herkes yazdı çizdi, orta sahaya mutlak bir oyun kurucu alınmalı diye.O zaman ki Teknik Direktör mü istemedi, Yönetim mi uygun görmedi bilemiyoruz ama kanat oyuncusu ile takım doldurulurken orta sahanın göbeği boş geçildi. Mevcut kadroda bu noktada oynayacak iki futbolcu vardı kadroda. Biri sürekli sakatlık geçirdiği için az forma giyen Oscar diğeri de Ankaragücü orta saha ve pas trafiğinin neredeyse tüm yükünü çeken Canteros. Mantıklı olan bu iki oyuncuyu kadroda tutmak ve orta saha sorunun çözmek iken Hocanın tercihi ile Canteros yabancı kontenjanı bahane edilerek TFF listesinden çıkarıldı. Şimdi herkes Canteros’u arar oldu. Mesela Moke örneği de var. Devre arası alınan oyunculardan hangisi Moke’den daha iyi topçu size göre?
Geçen hafta konu Ankaragücü ise umut her zaman vardır diye bir yazı yazdım. Arkadaşlarımızla beraber olası maç sonuçları üzerinden bir puan durumu yaptık kalan haftalara ve gördük ki 35-36 puan ligde kalmaya yetecek. Hedef 4 maç alındığı takdirde Ankaragücü ligde kalır diye de yazdık. Ligin bitimine 4 hafta toplamda alınabilecek 12 puan var. Kabul ediyorum bende dâhil, büyük çoğunluğumuz umudunu kaybetti. Maç sonrası yorumumda ben bir adımda ileriye giderek bu sezonun Ankaragücü için bittiği, bir an önce gelecek sezonun Teknik kadro ve oyuncu planlamasının yapılarak geç kalınmaması gerektiğini söyledim. Kalan maçlara ve rakiplere bakıp ligde büyük bir düşüş yaşayan ve sakatlıklar sebebiyle kadro kurmakta zorlanan Galatasaray’da dahil Ankaragücü şu takımı yenemez diyebileceğiniz maç var mı ? Ya da Ankaragücü şu maçı kesin kazanır diyebileceğiniz maç var mı? İşte bizi bu kadar tereddütte bırakan Ankaragücü futbolcularının kafalarında ligi bitirmiş olması. Yoksa çıkar Çarşamba günü Göztepe’yi yenersin, diğer maçların sonuçlarına göre de yeniden umudunu arttırırsın.Ama bugün anket yapalım Göztepe-Ankaragücü maçını kim kazanır diye Ankaragücü taraftarının büyük çoğunluğu Göztepe kazanıra oy verir.
Kalan 4 maç var. Bundan sonra ligde kalınır ya da kalınmaz çokta önemli değil. Ankaragüçlü futbolculardan benim tek isteğim çıkın Ankaragücü gibi oynayın. Sahada o ruhu görelim. Tekmeye kafa sokan, rakibe pres yapan, canını dişine takan bir Ankaragücü olsun sahada. Yenilin, fark yiyin, küme düşün ama Allah rızası için mücadele edin. Koca sezonda 2-3 maç dışında taraftarını heyecanlandıran, umutlandıran bir Ankaragücü’ne hasret kaldık. Bizim her bittimize diğer rakiplerin durun daha bitmedi demesi siz kazanmadıkça bir anlam ifade etmiyor. Büyük Ankaragücü taraftarı en azından sahada yüreğini ortaya koymanızı hak ediyor. Göztepe maçında umarım İbrahim Hoca beni yanıltmaz ve doğru bir 11’le sahaya çıkar. Haftalardır bal yapmayan arı misali gezinen Orgill’i, elimizi her pozisyonda korkudan yüreğimize götürten Faty’i görmeyiz umarım sahada. Hocanın işine karışmak haddimize değil ama
Ricardo
Kitsiou,Pazdan,Kulusic,Pinto
Saba,Sedat,Lukasic,Michalak
Gerson, Rivas
11’i ile Ankaragücü, İzmir’den emin ol 3 puanla döner Hocam.
Kabullenmek istemiyoruz belki de. İnşallah Göztepe maçı ile başlayacak 4 maçlık bir seri yaşar ve Ankaragücü’nü seneye Süper Ligde izlemeye devam ederiz. Birçok yerden bu sene küme düşme olmayacak haberleri basına servis edilse de Türkiye’de, öyle bir şey gerçekleşse dahi ben Ankaragücü’nün hakkı ile ligde kaldığını görmek istiyorum. İyi haftalar diliyorum.
