Zanka

Prof. Dr. Gazi Özdemir


Prof. Dr. Gazi Özdemir

Şeytan, insan ruhunun arınıp Allah’ın önerdiği ve beklediği yola yönelmesini engellemek için şu yollar, taktikler ve yöntemlere başvurmakta ve rezil etmek /ortalıkta yardımsız bırakmak istemektedir.

Nisa-60: Ey Peygamber! Sana indirilen Kur'an'a ve Senden önce indirilenlere (Tevrat'a, Zebur'a ve İncil'e) iman ettiklerini söyleyenleri dikkatle izle. Göreceksin ki, onlar yalan söylüyorlar ve gerçekte Tevrat ve İncil’de bildirilenlere değil, ona uymamaları ikaz edilen şeytana uyarak oluşturmuş oldukları kurallara göre hüküm vermek istiyorlar. Hâlbuki şeytanın kandırıcı fısıltılarına kanmamaları ve gerçekleri inkâr edip küfre sapmamaları emrolunmuştu. Çünkü gerçekte şeytan, oların iyice dalalete /yanlış yola sapmalarını isteyendir.

Şeytan’ın kullandığı yöntemleri Kur’an şöyle açıklamaktadır:

  1. Şeytan özellikle Allah’ı anmaktan ve dolayısıyla da kitabı olan Kur’an’dan uzaklaşanlara musallat olup açıklarını gözler.

Zuhruf-36: Kim Rahman'ı anmaktan uzaklaşırsa, Biz de ona sürekli beraber olacağı bir şeytanı musallat ederiz.

Kur’an’ı anlamadan okuyanlar da bir nevi O’ndan uzaklaşanlar olmaktadırlar.

Mücadele-19: Ve gerçekte şeytan, olumsuzlukları nedeniyle onları tamamen etkisi altına almış ve Allah'ı zikretmeyi /anmayı ve Kur'an'ı anlayarak çalışmayı /okumayı ve buyruklarını unutturmuştur /anlamaktan uzaklaştırmıştır. Onlar artık şeytanın taraftarları /hizbuşşeytan olmuşlardır. Şunu da iyice bilin ki, olumsuzlukları ile şeytanın taraftarları olanlar, kesinlikle zararda olacaklardır.

  1. Şeytan, insanın düşünce ve niyetlerini okuyup izlemededir, yoldan çıkarabilecek bir yatkınlık, bir zayıf nokta, bir niyet bozukluğu, olumsuz bir düşünce ve bir açık yakalayabilmek için her an pusudadır ve dürtüklemeyi beklemektedir.

Araf-16: İblis de "Allah'ım, Sana yemin olsun ki bana verdiğin ­süre boyunca, onlar için beni kovduğun insanların nefslerini, sıratın müstakim /itidal /orta yola uygun aşamaya getirmemeleri, Allah ile yapılan anlaşmaya sadık kalmaya ulaşmamaları ve vahiy kitaplarında bildirdiğin kesin hükümlerinden uzaklaşmaları için yolları üzerinde oturup bekleyeceğim”, 17. "Sonra, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine yaklaşacağım. Böylece Sen, onların çoğunu şükreder bulmayacaksın" demişti.

  1. Şeytan, Allah’ın yaşam kurallarını veya basitçe oyun kurallarını bozmaya niyetlenenler için sadece bir nevi oyunbozanlığı destekleyendir.

Meryem-83: Ya Muhammed! Bizim, şeytanları, şirk koşup küfre sapanların üzerleri­ne yolladığımıza ve onların yanlışlarını desteklediğimize dikkat ediyorsun değil mi?

  1. Şeytan, insanın özgür iradesi ile alacağı kararlarda ve yapacağı iş ve davranışlarda henüz daha düşünce aşamasında iken bir açık yakalayıp müdahale etmeye, gururunu okşamaya, kibir özelliğini kullanmaya, kararsızlığını arttırmaya, konuyu makul göstererek kandırmaya, konuyu abartmaya ve süslü göstermeye, bedensel zevklerini-nefsini ön planda tutmasını fısıldamaya, güzellikleri ve olumlulukları unutturmaya, dünyevi maddî kazancını ön planda tutmaya ve ölümsüz olma hırsını uyarıp ikna etmek için uğraşmağa başlar.

Taha-115: Yemin olsun ki Biz Adem'i ilk yarattığımızda, şeytanın kendisine düşman olduğunu bildirip tembih etmiş ve uyarılarımıza uyacağına dair de söz /ahit almıştık. Ama Âdem, Allah'a vermiş olduğu bu sözünü sonra unuttu ve şeytanın kandırmasına karşı koyma dirayetini gösteremeyip ona uydu.

Ali İmran:14. Örneğin Allah, sizlerden özellikle erkeklerinize, kadınlara olan şehveti, çocukları, yığınlarla altın ve gümüşü, eğitilmiş atları, davarları ve ekinleri /malları ve daha birçok Dünya nimetini çekici kılmıştır. Erkekleriniz bunlara bakarak kendilerini güçlü görmektedirler. Hâlbuki bunlar, Dünya hayatının ancak aldatıcı ve geçici malzemeleridir. Dolayısıyla daha önce bunlara öncelik verip yanlış yola sapanları helâk ettiğimizi hatırlayın ve aynı hataya düşmeyin. Çünkü esas ödül ve güzellikler Allah’ın Cennet katında olanlardır.

Aynı şekilde Âdem ve eşini ölümsüz olma hırslarını kullanarak kandırmıştır.

Taha-120: Cennet'e yerleşildikten bir süre sonra Şeytan, "Ya Âdem! Sana bitip tükenmeyecek sonsuz bir saltanatı sağlayacak olan ağacı göstereyim mi?" diyerek Adem'in, koyduğumuz yasağın nedenine yönelik hırslanmasıyla oluşan olumsuz düşüncelerini benimsetmek üzere vesvese verip ikilemler yaşatmaya başladı.

Çünkü Allah, bizleri zayıf nefsli-iradeli, tamahkâr /doyumsuz, gururlu yaratmıştır.

  1. Yine şeytan fakirlikle, ölümle, başarısızlıkla, Allah’ın terk edeceği ile korkutur, sersem edip insanın kafasını karıştırır ve ancak olumsuz nefslerin esiri olanları Allah’ın yolundan saptırır.

Bakara-268: Şeytan, yardım etmemeniz için, size sürekli fakirlik endişesi ve aşırılıklara yönelmenizi telkin edip durur. Allah ise, sizin için hatalarınızdan bağışlanma ve bol nimetler vaat edendir. Çünkü O, kudreti sonsuz olan ve her şeyi en iyi bilendir.

Ali İmran-175: Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, sizlere musallat olmak üzere pusuda beklemekte olan şeytan, ancak kendisi gibi olumsuz düşünenleri /ona dost olanları korkutur ve öylelerini yoldan çıkarır. Fakat içtenlikle iman etmişseniz, şeytan ve dostlarından korkmanıza gerek yoktur, sadece Benden /Benim desteğimi kaybetmekten korkun.

  1. Kur’an’ın yasakladığı aklı-muhakemeyi bulandırıcı maddeleri cazip /süslü-püslü gösterir ve bunları insanın kendine ve başkalarına zarar oluşacak kadar kullanmalarını kışkırtır ve bunları koz olarak kullanır.

Maide-91: Çünkü şeytan, bilinci bulandırıcılar veya kumarla, olumsuzluğa kayabilen düşüncelerinizi /nefslerinizi kullanarak araza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı zikretmekten ve salâtı /sosyal faaliyetlerde bulunmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?

En’am-43:… En azından, başlarına felaketler geldiğinde Allah’a yalvarsalardı ya! Fakat kalpleri iyice katılaşmıştı ve şeytan, yaptıkları olumsuz ameller kendilerine olabildiğince cazip görünsün diye de vesveselendirip durmuştu. Akıllarını kullanıp, doğruya yönelip, şeytanın fısıltılarına uymasalardı ya!

Hicr-39: İblis de "Rabbim, beni huzurundan kovduğun için, müsaade et ben de insanlara yaşadıkları yeri süslü göstereyim ve yapmakta oldukları ve yapmaya niyetlendikleri olumsuz işleri cazip göste­reyim ve çoğunu Senin yolundan saptırayım. Ancak onlardan sadece Sana içtenlikle ibad /kulluk edenlere ve bildirdiğin doğru yolundan ayrılmayanlara gücüm yetmesin" deyince.

  1. Dünya süslerinden olan mal ve çocuk konusunu kullanır.

Kehf-46: Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, servet ve çocuklar, Dünya yaşamının geçici ziynetleridir.  Rabbinin yanında daha hayırlı ve olumlu birer çaba olarak kalıcı bir etki bırakacak olan, Allah ile yapılan anlaşmaya sadakat ve salih amellerinizdir).

  1. Haksız olduğu halde, insana haklıymış duygusunu empoze ederek başkasına saldırtır.
  2. İhtiyacının çok üstünde mal-mülk-para-ziynet eşyası-giyecek-yiyecek almak, depolamak veya çarçur edecek şekilde aşırı harcamak yolu ile İsrafa /aşırılığa veya aşırı ibad etmeyi saptırarak aşırı bencilliğe, tembelliğe ve toplumdan, üretkenlikten koparır.

İsra-27: Zira gereksiz yere saçıp savuranlar /israf edenler şeytanların dostlarıdır /kardeşidirler ve şeytan da Rabbine karşı nankörlük etmiş ve küfre sapmış olandır.

  1. Ahde vefalılıktan, verilen sözde durmaktan ve yetimin hakkını gözetmekten uzaklaştırır

İsra-34: Yetimlerin malı, yasal ergenlik çağına ulıncaya kadar, kendi yararlarına olacak şekilde koruyun ve değerlendirin. Sözleşmelerinizi /vaat ettiklerinizi yerine getirin. Çünkü, sözleşmeler konusunda kişi sorumlu tutulacaktır.

  1. İnsanda doğuştan olan birbirine düşmanlık ve nefret etme duygusunu kışkırtır.
  2. Bir başkasının arkasından konuşma (gıybet etme), dedikodu yapma isteğini kullanır.
  3. Riba işlemini kullandırtır.

Bakara-275: Ya Muhammed! Sana ribayı /tefeciliği /muhtaç olan başkasına çok fazla karşılıkla ve borç olarak verileni /başkasını üzen haksız kazancı soruyorlar. Bu işi yapanlar, şeytanın kandırıp yoldan çıkardığı kişi gibi daima şaşkındırlar. Onların bu şaşkın halleri, "tefecilik kazancı, alışveriş kazancı gibidir" deyip kendilerini kandırmalarından dolayıdır. Hâlbuki Allah alış-verişi helâl, ribayı /tefecilik kazancını ise, haram /yasak etmiştir.

  1. Aklını işletmeyerek ve sorgulatmayarak davarlaştırır.

Bakara-104: Ey iman edenler! Peygamber de dahil, idarecilerinize “raina /bizi koyun /davar gibi güt /bizi dinleme ve görüşümüze başvurmadan istediğin gibi idare et” demeyin, “unzurna /bizim görüşümüze başvur /bizi dinle ve ondan sonra karar ver" deyin. Şunu da bilin ki, bu emrimizi benimsemeyip inkâr edenlere elem verici bir azap söz konusudur.

Ayette yer alan ve azap cezalı kesin hüküm olan bu mesaj, halkın seçtiği yöneticinin halkın görüşü ve sesine önem vererek kararlar almasını, ancak bundan sonra uygulamaya geçmesi gerektiğini ve hükmetmeye yönelmemesini yani demokratik idareyi vurgulamaktadır.

  1. Allah hakkında konuşmaya teşvik eder

Bakara-169. Şeytan, olumsuz nefsleriniz olan kötülüğü, çirkinliği ve aşırılığı seçmenizi bekler ve seçiminiz üzerine, hemen fısıltılarına başlayıp hakkında kesin bilginiz olmadığı yakıştırmalarla Allah hakkında konuşmanızı ve Allah’ın adına hükümler koymanızı önerir durur ve sizi kandırmaya çalışır.

Hac-3. Anlattığımız bu gerçeklerimize rağmen, yine de insanlardan bazıları var ki, hiçbir bilgisi olmadığı Allah hak­kında şüphe duyuyor ve varlığı hakkında durmadan tartışıyorlar ve zaten hasta olan her şeytanın pinden gidiyor ve ona kanıp duruyorlar.

  1. Kibirlenme ve kendini güçlü hissetmeye inandırır

Enfal-48. İşte bu sırada şeytan da kendisini dost edinmiş /şeytanlaşmış birisi aracılığı ile onların bu kibirli düşüncelerini destekleyici olmak üzere; "Siz çok güçlüsünüz ve kimse sizi yenemez, ayrıca ben de sizin yanınızdayım" şeklinde onları ikna edici fısıltılarına da başlamıştı.

Kur’an, Şeytan’ın vaat ve davet-çağırma prensibi ile yukarıdaki taktikleri uyguladığını bildirmektedir.

İbrahim-22: İnkârcıların hesapları görülüp Cehennem kararı verildikten sonra, olumsuz nefslerini destekleyerek onları kandırmış olan şeytan onlara, "Şüphesiz Allah, size hesap gününün olacağı sözünü vermişti. Ben de size söz vermiştim ama benim sözüm sahteydi. Zaten benim sizin üzerinize gerçekte herhangi bir gücüm de yoktu. Ben sizi istemiş olduğunuz sapıklığınızda /olumsuz nefslerinize uygun niyetlerinizde destekledim, onu size hoş gösterdim, siz de kabul ettiniz. Bu yüzden beni suçlamayın, siz kendinizi suçlayın. Bu aşamadan sonra artık ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Beni Allah'a şirk koşmakla zaten siz küfre sapmıştınız" diyerek işin gerçeğini açıklayacaktır. Ey insanlar! Şüpheniz olmasın ki, nan­körleri /zalimleri çok şiddetli bir azap beklemektedir.

Yine şeytan bu taktikleri sadece biz normal insanlara değil, peygamberlere de uygulamış, fakat Allah hemen müdahale ederek bunu düzelttiğini ve zaman zaman kozmik idarecilere (Melekutu A’la’ya) de uygulamak istediğini, fakat buna müsaade edilmeyip gerekli müdahalelerin yapılmakta olduğunu açıklamaktadır.

Hac-52: Ey Peygamber! Senden önce gönderdiğimiz hiçbir resul ve nebi yoktur ki, bir şeyi gönüllerinden geçirdikleri za­man /düşündükleri zaman, şeytan onların olumsuz nefsleriyle ilgili düşüncelerini benimsemeleri için vesvese vermiş olmasın. Fakat Allah, resul veya nebinin olumlu nefslerini itidal /orta düzeyde kullanma yeteneklerini kuvvetlendirmiş ve şeytanın soktuğu vesvesesini etkisiz kılmış ve sonra olumsuz nefslerden temizlenmiş olan bilinçlerine ayetlerini yerltirmiştir. Şüpheniz olmasın ki Allah, her şeyi bilen ve her şeye hâkim olandır.

Saffat-7: Ve onu asileşmiş /hastalanmış olan şeytanlardan, müdahalelerinden koruduk ve koruyoruz. 8. Bu yüzden şeytanlar ne kadar uğraşsalar da Kur’an’ı bildiren Meleil A'la'ya /ilahî yüce görevlilere yanaşıp onları dinleyemez ve belirlenmiş olan düzene bir zarar da veremezler.

Yine Kur’an’da şeytan gibi insanların da benzer taktikler uygulayarak birbirlerine zarar verebileceklerine değinilmiştir.

Nas-1-4. Ya Muhammed! “Ben, insanın içindeki sinsi ve olumsuz vesveselerin /düşüncelerin /nefslerin ve bunları kullanıp destekleyen /fısıldayarak kandırmaya uğraşan şeytan ve şeytan gibi olan kişilerin şerrinden /zararından, insanların sahibi /yöneticisi ve tek ilahı olan Rabbe sığınırım”

Dolayısıyla Allah yolunun gerçek yardımcıları ile Allah ile aldatan şeytanlaşmış sahtekârları birbirinden ayırmak çok önemli olmaktadır.

Allah, bir insanın şeytan dürtüsünü hissettiği anda bundan kurtulmak için hemen Kendisini anmasını önermektedir.

Araf-200: Eğer şeytan Sende uyanacak olumsuz bir düşünceye vesvese vermeye başlarsa hemen Allah'a sığın /”euzubillahi mineşşeytanır reciym” de. Çünkü Allah her şeyi işitendir ve her şeyi bilendir.

Şeytan’dan uzak durabilme başarısında olacağımız güzel günlere inşallah!

NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KÖLESİ MEVLȂNA", “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR” ve “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”



Bu içeriğe emoji ile tepki ver