Zanka

Prof. Dr. Gazi Özdemir


Prof. Dr. Gazi Özdemir

Kur'an, Allah hakkında konuşmayı bile yalan ve iftira olarak değerlendirip bu yönden olacak girişimlerin yasak olduğuna, diğer bir ifade ile yasağa uyulmaması demek olan Haram olacağına birkaç ayet ile dikkat çekmiştir. Hatta Nisa-50. ayet ile bu girişimin daha başka haramlara neden olma riski taşıyan ism'lerden olduğu da vurgulanmıştır.

Al-i İmran-75. Kitap verilenlerden öyle dürüst, erdemli kişiler de var ki, onlara kantar dolusu servet emanet etsen, sana aynen geri verirler. Fakat bazıları da var ki tam tersine, kendisine bir dinar emanet etsen, günlerce peşinde dolanmadıkça geri vermez. Böyle yapmalarının gerekçesi de, "Ümmileri /kitapları olmayanları dolandırmamızdan dolayı, Allah bizi cezalandırmaz" diye düşündükleri içindir. Hâlbuki kitaplarında böyle bir bilgi olmadığını biliyorlar ve bile bile Allah’ın adını kullanarak yalan uyduruyor, böylece de Allah'a iftira etmiş oluyorlar.

Nisa-50. Şu yaptıklarına bir baksana, Allah hakkında iftira edercesine nasıl da yalan uydurup duruyorlar. Sadece bu davranışları bile apaçık büyük bir haram /ism olarak onlara yeter.

Fetih-6. ayette, Allah hakkında zan üzere konuşup iftira hatası işleyenlerin lanetleneceği de belirtilmiştir. Lanetlenme ise, Allah'ın nimetlerinden mahrum edilme demektir.

Fetih-6. Öte yandan, münafık /iki­yüzlü /riyakâr erkeklerle, ikiyüzlü kadınları ve müşrik /şirk koşan erkeklerle kadınları ise, Allah hakkındaki zanlarına dayanarak iftira uydurmaları nedeniyle de cezalandıracak ve bu iftiralarının karşılığı, onlara mutlaka verilecektir. Allah onları artık gözden çıkarmış, lanetlemiş ve onlar için Cehennem'i hazırlamıştır. Orası ne kötü bir dönüş yeridir bir bilseler.

Bu saydıklarımız dışında şunları yapmak da birer iftira olarak değerlendirilmektedir:

  • Allah hakkında gerçek dışı yakıştırmalar yapmak
  • Allah’ın çocuk sahibi olduğu
  • Meleklerin kızları olduğu
  • Allah’ın ayetlerini zorlaştırıcı anlamla yorumlayarak, O’nu zulüm edip hak yiyen göstermek
  •  Allah’ın adına bir öneride bulunmak

 Bu iftira örneklerine ilişkin ayetler olan Hud-18, Enbiya-112,  Nisa-117, Kehf-5, İsra-40, A'raf-28 ve İhlas-1-4. ayetlerde bu iftira örnekleri açıkça vurgulanmıştır:

Hud-18. Allah'a gerçek dışı yakıştırmalar yapıp iftira etmekte olan veya O’nun adını kullanıp insanları aldatan ve haklarını gasp edenden daha zalim kim olabilir? Allah adına yalan uyduranlar, kıyamet gününde Rablerinin huzuruna çıkarılacaklar ve onları izlemiş olan görevlilerimiz şahit olarak gelip: "İşte Rableri hakkında ve O’nun adına yalan uyduranlar bunlardır" diyeceklerdir. İyi bilin ki Allah'ın laneti, bildirdiğimiz gerçekleri çarpıtan zalimler üzerine olacaktır.

Enbiya-112. Ya Muhammed! Ayrıca şunu da söyle; " Ey insanlar! Şunu da bilin ki Rabbim, hükmünü hak üzere verir. Sizin olumsuz ifadelerinize ve iftiralarınıza rağmen yine de yardım istenecek olan, sevgi ve merhameti oldukça da bol olandır O".

Nisa-117. Örneğin müşrikler /şirk koşmakta olanlar, Allah’ın yanında, cansız (inasen) putlara da dua edip duruyorlar ya. Aslında bunlar, hastalanmış /isyankâr şeytandan başkasına dua etmiyorlar.

Kehf-5. Hem "Allah'ın çocukları var" diyenlerin, hem de atalarının, bu konuda bilimsel herhangi bir dayanakları yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz çok büyük bir iftiradır. Onlar, sadece yalan söyleyip duruyorlar.

İsra-40. Ey şirk koşanlar! Rabbiniz erkek çocukları size verdi de, kendisine Meleklerden kızlar mı edindi? Kuşkusuz siz çok çirkin bir yakıştırmada bulunuyorsunuz.

A’raf-28. Olumsuzlukları ile şeytanla dost olanlar, yaptıkları olumsuzluklar için, "Atalarımızı da böyle yaparlarken gördük ve Allah bize de bunları yapmamızı emretti" derler. Ey Peygamber! Allah’a bu şekilde iftira edenlere de ki: "Allah yanlış ve kötü bir şeyi buyurmaz. Allah hakkında bir şey bilmediğiniz halde nasıl olur da bu şekilde konuşup duruyorsunuz?"

İhlas-1-4. Ya Muhammed! İnsanlara de ki; Allah, tek olandır”. “Ve O Allah, hiç kimseye muhtaç olmayan, fakat her şeyin Ona muhtaç olduğu, öncesiz-sonrasız ve mutlak olandır”. O, çocuk olmamış ve çocuk sahibi de olmamıştır /doğrulmamış ve doğurmamıştır”. Hiçbir şey Onun dengi ve benzeri de değildir”.

Allah, demek ki kendisine bu şekilde iftira edilmemesini önemsiyor ki, iftira edenleri zalim olarak tanımlamakta ve ağır bir şekilde cezalandıracağına En'am-21 ve A'raf-152. ayetlerde dikkat çekmiştir

En'am-21. Yalan söyleyerek Allah'a iftira yakıştıranlar ve ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimler olabilir? Şüphesiz bunlar, asla kurtuluşa erişemeyecek zalimlerdir.

A'raf-152. Biz de Musa’ya “Ziynet eşyalarından yaptıkları buzağı /boğa heykelini ilahlaştırmış olanlar, Dünya yaşamında Rablerinden bir felaket ve bir cezaya uğrayacaklardır. Çünkü Biz, müfterileri /Allah’a iftira etmiş olanları mutlaka cezalandırmaktayız.

Şimdiye kadar olan açıklamalarda nasıl Allah'a iftira konusunun önemi vurgulanmışsa, önemsenen diğer bir konu ise, Allah'a şirk koşmamadır. Ve Kur'an'ın daha ilk ayeti olan 'Alak-1. ayette bu konu "Her şeye, tek yaratan Allah'ın adı ile başlayın" uyarısı ile gündeme getirilmiştir. Daha sonra şirk koşmamak gerektiği birçok ayette belirtilmiştir.

 ‘Alak-1. OKU. Her şeyi yaratan /halk eden Rab’bin adı ile.

Allah'ın ibad /kulluk edilecek tek ilah olduğu ayrıca İman etmenin ilk şartı olarak da açıklanmıştır.

Bakara-285. Elçi /resul, Rabbinden kendisine indirilene /Kur'an'a inanıp iman etti, tebliğ ettiği muhkem /değişmez amaç hüküm buyruklarına inanan müminler de. Hepsi Allah'a, Ahrete, Meleklerine, kitaplarına ve elçilerine içtenlikle iman ettiler ve

Biz insanların Allah hakkında konuşmamız veya fikir belirtmemiz iftira olarak değerlendirildiğine göre, Allah hakkında bilgi edinmemizde tek dayanağımızın Kur'an olması gerektiğine inandığımdan, buna yönelik açıklamalara ilişkin olan araştırmalarım sonucu şu başlıklar ve ilgili ayetlerin bulunduğunu fark ettim:

  • Her yerde ve bir yönü ile her şeyde olandır

Bakara-115. Şüpheniz olmasın ki, bu toplantı yerlerine gitmeyi engellemek veya tahrip edip dağıtmak ibad /kulluk etmeyi ve Kur'an'ı öğrenmeyi etkilemez. Çünkü doğu da, batı da Allah'ındır. Dolayısıyla ibad /kulluk etmek ve Kur'an'ı öğrenmek için sabit bir mekân şart değildir. Her nereye dönerseniz O’nun varlığı oradadır ve O her şeyi kuşatan genişlikte ve her şeyi bilendir.

  • İki doğu ve iki batının Rabbi olandır

Rahman-17. O Allah ki, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

Bakara-255……O'nun varlığı gökleri ve yeri kapsamıştır, her yerde ve her şeydedir. Kapsadıklarını bir düzen içinde koruyup yönetmek O'na zor gelmez. O çok yücedir /Aliy’dir ve çok büyüktür /Azim’dir.

  • “OL” diyerek oldurandır
  • Yasin-82. Çünkü O, bir şeyin olmasını dilediği zaman ona sadece "Ol!" der ve o hemen oluverir.
  • Yemeyip yedirendir
    • En'am-14. Alaycı inkârcılara; "Gökleri ve yeri yoktan var eden, yemeyip yediren, beslenmeyip besleyen Allah'tan başkasını mı dost /veli edineyim? Yine Ben, Allah'a herkesten önce teslim olmakla ve O’na şirk koşanlardan olmamakla emrolundum.
  • Düşünceleri bilen ve düşünce yolu ile haberleşendir
    • Mülk-13. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, sizler duygularınızı veya herhangi bir sözünüzü gizleseniz de, açıklasanız da hiç fark etmez. Çünkü Allah, sizin gönlünüzdeki gizli düşüncelerinizi de çok iyi bilendir.
  • Dolayısıyla Niyetleri de bilendir
    • Mücadile-7. Ya Muhammed! Göklerde ve yeryüzünde olan her şeyi, Allah'ın bildiğini düşünmez misin? Örneğin üç kişi gizli konuşsanız, mutlaka Allah sizin dör­düncünüzdür. Beş kişi gizli konuştuğunuzda Allah, sizlerin mutlaka altıncınız gibidir. Ve ister bundan az veya çok olun ve nerede olursanız olun, Allah daima sizlerle beraberdir. Sonra kıyamet günü Allah, yaptığınız açık veya gizli her şeyi size bildirecektir. Çünkü Allah, her şeyi ayrıntılarıyla bilendir.
  • Tek Veli /dost olandır
    • Ankebud-41. Allah'tan başkasını evliya /veliler /vazgeçemedikleri dostlar edinenlerin örneği, ağdan bir ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer. Çünkü bu evde dişi örümcek bir süre sonra eşinin ona olan güvenini yok sayıp onu yiyecektir. İşte insanlar, keşke bu durumu bilseler de Allah ile aralarına birilerini sokup öncelikle onu veli /dost edinmeseler.

Casiye-19. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, o bilgisiz /zalim kişiler, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramazlar. Onlar ancak birbirlerinin dostları /velileri olarak sadece kendi günahlarını arttırırlar. Allah ise tüm takva sahiplerinin ve makbul kişilerin dostudur /velisidir /yardımcısıdır.

  • Tek Rahmet edendir. Ancak bu rahmetini herkese değil, şunlaradır
    • Dinde gruplara /fırkalara /mezheplere /cemaatlere ayrışmayanlaradır
      Hud-119.Sadece Rabbinin rahmetine maruz kalmış olanlar o tartışmalara ve gruplaşmalara yönelmezler. Esasında Biz sizleri, içinizden tekrar tek insanlık ümmeti oluşturup oluşturamayacak olanlarınızı belirlemek için yarattık. Rabbinin, "Şüpheniz olmasın ki, Ben Cehennemi Cinler ve Naslarla /İnslerle /başarısız öğrenci Ruh’larla dolduracağım" sözü gerçekleşmiştir.
    • Kur’an’ı anlamak üzere çaba içinde olanadır
      A'raf-204. Bu nedenle, Kur’an okunduğu ve anlatıldığı zaman, ciddiyetle dinleyin, anlayıp öğrenmeye çalışın ki, Allah’ın rahmeti size ulaşsın ve yaşamınızı, bildirilen muhkem /değişmez amaç ana hükümlere göre ve merhameti olacak şekilde düzenleyebilesiniz.
    • Güçlüklere sabredenlere ve faydalı işler yapanlaradır
      • Enbiya-85. Ayrıca, İsmail, İdris ve Zülkif de ilim ve hikmet sahibiydiler. Çünkü hepsi güçlüklere /sıkıntılara karşı sabırlı kişilerdi. 86. Bu nedenle onları rahmetimize /korumamıza aldık. Çünkü onlar salih ameller /faydalı işler gerçekleştiren kişilerdi.
  • Muhsinlerle beraber olandır
    • Nahl-128.Çünkü Allah, daima takva sahipleri ve salih ameller gerçekleştirenler /Muhsinler ile beraberdir.
  • Giyime, yenilene - içilene değil, takvaya bakar
    1. A'raf-26. Ey Âdemoğulları! Sizi doğa şartlarından korumak ve çıplak vücudunuz ile şehvet yerlerinizi örtmek /olumsuzluklar yaptıracak nefslerinizi frenlemek üzere elbiseler yapmayı öğrettik. Ancak şunu iyice bilin ki takva elbisesi ise çok daha hayırlıdır. Bunlar, Allah'ın bildirip uymanızı istediği ayetleridir /buyruklarıdır, belki düşünür ve öğüt almayı öğrenirsiniz.

Maide-93. İman edip salih işler yapanlar ve takva sahibi olanlara, iman edişlerinden, salih ameller işlemeleri ve takva sahibi oluşlarından ayrılmadıkları sürece, kendilerine yiyip içtiklerinden dolayı herhangi bir günah olmayacaktır. Çünkü Allah, salih ameller işleyenleri /muhsin olanları sever.

 Şuara-113. "Herkesin hesabı, sosyo-ekonomik durumuna bakılmaksızın, Rabbim tarafından sadece imanlarına ve takvalarına göre değerlendirilecektir. Keşke böyle olduğunu bir anlasanız".

  • Dışımızda değil, bir yönü ile içimizdedir
  • Kaf-16. Yemin olsun! İnsanı Biz yarattık ve nefslerinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da çok iyi biliriz. Çünkü biz insana şah damarından daha yakınız ve bu nedenle de içinden geçeni biliriz.
  • Mülk-16.Ey inkârcı şirk koşucular! Yoksa siz, aniden yer sallanmaya baş­layınca, yerin dibine batmayacağınıza dair, gökte olduğuna inandığınız ilahınızdan güvence mi aldınız?
  • Müdahil değil, gözlemcidir
    Fecr-14. Çünkü Rabbin, insanları her an gözetlemektedir /durumlarını sürekli değerlendirmekte ve karşılıklarını henüz dünyada iken başlatmaktadır.
  • Adaleti uygulayandır
    • Mümin-20. Allah, hakkın dağıtımında adaletle hükmeder. Şirk koştukları kişi veya şeyler ve riyakârlıklarındaki muhatapları ise, hiçbir şeye karar veremezler. Allah ise her şeyi işitendir ve görendir.
    • Yunus-4. Hepinizin dönüşü /hesap vermek üzere toplanmanız, mahşerde Allah'ın huzurunda mutlaka olacaktır. Bu, Allah'ın koyduğu değiştirilemez bir yasadır. Allah, yaratılışı başlatır ve sonra onu sürekli tekrarlar. Yarattığı insanlardan iman edip salih /yararlı işler üretenleri de adil bir şekilde ödüllendirir. Şirk koşarak küfre sapanlara ise, inkârlarına karşılık olarak kaynamış derecede bir içecek verilecek ve acı bir azap içinde olacaklardır.
  • Her an aktif ve yaratmadadır
    • Rahman-29. Göklerde ve yerde olan her şey, daima Rahman olan Allah'a muhtaçtır ve bu nedenle de O, her an devamlı bir yaratma, bir aktivite halindedir.
  • İslam dininin kurallarını Kur’an ile tamamlayandır
    1. Maide-3….Çünkü Ben bugün dininize son şeklini verdim, böylece din ile ilgili nimetimi artık sonlandırdım ve sizin için din olarak İslam'ı tamamlayıp onayladım.
    2. En'am-115. Rabbinin kelimeleri /buyrukları /din kuralları sadakat ve adalet yönünden şaşmayacak bir şekilde Kur’an ile tamamlanmıştır. Şunu da iyice bil ki, Allah'ın vaad ettiklerinden başka  söze ve rivayete ihtiyaç yoktur.
  • Görünmeyen güçleri olandır
    1. Tevbe-26. Bu halinizi gören Allah, hem elçisinin, hem de müminlerin kalplerine bir güven ve sükûnet /sekine indirmiş ve görmediğiniz güçlerle sizi desteklemişti de, böylece bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmış olanlara azap vermişti. Küfre sapmış olanlar işte böyle cezalandırılır.
  • Kendisine ait hesabı kendisi görendir
    1. Casiye-14. Ya Muhammed! İman etmiş olanlara söyle! İman ve inanç yönünden suçlu da görseler, insanlarla tartışmasınlar, onları hoş görsünler ve Benim yerime onları cezalandırmaya kalkmasınlar.
    2. Tevbe-16. Ey iman edenler! İçinizden, doğru yolda olup bu uğurda mücadele içinde olanlarınız ile, Allah’ın buyruklarını bildiren elçisinden ve mümin olanlardan başkasını kendilerine sırdaş dost /veli edinmeyenleri belirlemek için izlenmeyeceğinizi ve kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Şunu iyice bilin ki Allah, bütün yaptıklarınızdan sürekli haberdardır.
    3. Furkan-58. Sen sadece ölümsüz olan Allah'a tevekkül et ve verdiği nimetlere hamd ederek /şükrederek O’nu tespih et /an. Yanlış yolda direnenleri kendine de dert yapma. Çünkü kullarının hatalarını en iyi O bilmekte ve haklarından da O gelecektir
  • Hadisi Kur’an olandır
    1. Necm-59. Peki, şimdi siz bu Hadisin /Kur’an’ın sözünü mü garip görüyorsunuz?
    2. Mürselad-50. Peki, şirk koşan bu insanlar, artık bu Hadis'ten /Kur'an'dan başka neye inanacaklar ki?
    3. A'raf-185. Onlar ayrıca göklerin ve yerin mükemmel işleyiş düzenine ve Allah'ın yarattığı şeylerin mükemmelliğine de bakıp düşünsünler. Yaşamlarının son anlarının yaklaşmakta olabileceğini de hiç akıllarına getirmezler mi? Bunlar Kur'an'dan başka hangi hadise /söze inanıyorlar?
    4. Zumer-23. Rablerini sayanların derileri, en güzel hadis /söz olan kitabın /Kur'an'ın sözlerini işitince ürperir.   
  • İnsana Ruh’undan üfleyendir /bir gücünden aktarandır
    1. Hicr-29. Onu şekillendirip ruhumdan üflediğimde hemen ona saygı gösterin /sizden üstün olduğunu /büyüklüğünü kabul edin /secde edin /yardımcı olun” demişti.
  • Evrensel kuralları - Sünneti kesin olandır
    1. Fatır-43. Onlar, daha önceki ortak koşanlara uygula­nan Allah’ın cezalandırmaya dair ilahi kurallarından /sünnetinden başka kurallar mı bekliyorlar? Siz, Allah'ın sünnetini uygulamada /sünnetillah'ta bir farklılık göremezsiniz ve kesinlikle bir değiştirme de olmaz.
  • Yüceltilmeye ihtiyacı olmayandır
    • Furkan-60. Şüphen olmasın ki, daha önceleri de elçilerimiz, Allah’a şirk koşanlara "Tek güçlü ve yaratıcı olan Rahman'a secde edin /bildirdiklerine uyun" dediklerinde karşı çıkmışlar ve "Rahman da neymiş? Senin bize ısrarla söylediğin şeye mi secde edeceğiz?" demişlerdir. Hatta bu davet onların kibirlerini daha da arttırmıştır. 61. Ve bilmiyorlar ki, gökte yıldızları /burçları yaratan ve oraya ışık veren bir Güneş ve bu ışığı yansıtıp geceyi aydınlatan bir Ay da yerleştiren Allah, zaten yüceler yücesidir ve böylelerinin yüceltmesine ihtiyacı yoktur.
  • Sebep - sonucu belirlemiş olandır
    • Cin-28. Böyle yapar ki, İns ve Cin nesilleri, bu elçilerin Rab'lerinin mesajlarını, eksiksiz olarak gerçekleştireceklerini bilsinler ve hiçbir şüphe duymadan iman etsinler. Çünkü Allah, bütün yarattıklarının yaptıklarını ayrıntılarıyla bilmektedir ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar ve sayıca da hesaplayıp belirlemiştir.
  • Uyarmadan helak etmeyendir
    1. Taha-134. Gerçek şu ki, Kur'an ile onları tekrar uyarmadan önce Biz, inkâr edenleri şiddetli bir azap  ile helâk etseydik, ahrette  "Rabbimiz, ne olurdu bize bir elçi gönderseydin de böyle perişan ve rezil olmadan önce, Senin bildireceğin ayetlerine /buyruklarına uysaydık!” diyerek inançsızlıklarına bahane uyduracaklardı.
  • Zulmetmeyendir
    • Fussilet-46. Kim ki Allah ile yapılan anlaşmaya sadık kalır ve salih ameller gerçekleştirirse kendi nefsinin yararınadır. Kim de olumsuz amellerde bulunursa kendi nefsinin zararınadır. Şüpheniz de olmasın ki Rabbin, kullara asla haksızlık yapmaz ve zulümde bulunmaz.

Enfal-51. Tadacakları bu azap, kendi işlemiş oldukları olumsuz amellerinin karşılığıdır. Yoksa Allah kulları için zulmedici değildir.

  • O’na imana çoğunlukla şirkten sonra ulaşılandır
  • Yusuf-105. Göklerde ve yerde ders alınacak o kadar çok ibretler var ki, ama insanlar onlarla hiç ilgilenmezler /uzak dururlar. 106. Çünkü insanların çoğu, şirk koşma hatasını işlemeden Allah'a iman etmezler.
  • O’na imanı en güçlü olanlar ilim sahipleridir

Al-i İmran-18. Ey insanlar! Şunu da iyice bilin ki Allah eserleriyle, Melekler ve adalet ile doğruluktan ayrılmayan ilim sahipleri de elde ettikleri bilgilerle O'ndan başka ilah olmadığına şahitlik eder /ispatlar ve tasdik ederler. Çünkü her şeyden üstün ve her şeye hâkim olan O'ndan başka ilah yoktur.

  • Fussilet-53.Kur'an'ın gerçek olduğunu ve varlığımızın belirti ve belgelerini, hem kendi nefslerinin /vücutlarının mükemmelliğini anlayınca, hem de uzayı /evreni çözdüklerinde insanlara zaten göstereceğiz. Böylece Rabbin her şeyi kuşatmış olduğunu ve her şeyde bulunduğunu görmeleri /öğrenmeleri, onların iman etmeleri için yeterli değil mi?
  • Doğmamış ve doğurulmamıştır

Dolayısıyla Kur’an’da, Peygamber de olsa, herhangi bir yaratılmışın ilahlaştırılmaması ikazı yapılmıştır.

İhlas-3. “O, çocuk olmamış ve çocuk sahibi de olmamıştır /doğrulmamış ve doğurmamıştır”.

Maide-17. Gerçek şu ki, "Meryem oğlu Mesih Allah'tır" diyenler büyük bir küfür içindeler. Ey Peygamber! Öyle diyenlere de ki: "Eğer Allah, Meryem oğlu Mesih'i, annesini ve hatta yeryüzündekilerin tümünü yok etmek isterse, kim buna engel ola­bilir ki?". Herkes şunu bilsin ki, göklerin, yerin ve arasındakilerin yegane sahibi Allahtır. Dilediğini /uygun bulduğunu yaratan ve her şeye gücü yeten sadece O’dur.

  1. Maide-72. Gerçek şu ki, "Meryem oğlu Mesih Allah'tır" diyenler el­bette küfre sapmış olmaktadırlar. Çünkü Mesih, "Ey İsrailoğulları! Benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kul olun /sadece O’na ibad edin /O’nu tek Allah tanıyın" demişti.

Tövbe-30. Çünkü böyle davrananlardan Yahudiler, ayrıca "Uzeyr /Ezra Allah'ın oğludur" derlerken, Hıris­tiyanlar da, "Mesih /İsa Allah'ın oğludur" diyerek Allah’a şirk koşup duruyorlar. Bu söyledikleriyle de, daha önceki küfre sapmış olanların sözlerini aynen taklit

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver