Geçenlerde bir üniversitede hoca olduğu söylenen Ebubekir Sofuoğlu adlı bir şahıs “Üniversiteler fuhuş yuvası” şeklinde bir açıklama yaptı.
Daha sonra “çevir kazı yanmasın” türünden durumu kurtarmak için bazı girişimler yaptıysa da biz bu zihniyetin ne demek istediğini gayet iyi anladık. Çağdaş bir ülkede bırakın üniversiteyi, böyle zihniyete sahip bir insanı ilkokula bile öğretmen yapmazlar. Ama bizim ülkemizde bu zihniyet iktidarın azami korumasına mazhar!
Bu zihniyete göre; ahlak ve ahlaksızlık kavramları kadının cinsiyeti üzerinden inşa edilir. Hâlbuki bu ahlak anlayışı Ortaçağ’ın ahlak anlayışıdır. Yani insanlığın geçmişteki akıl çapı ile ürettiği bir düşünüş şeklidir, günümüzde çağdışıdır. Çağımızda ise ahlaksızlık; kamu malını çalmak, ihalelerden komisyon almak, liyakatsiz insanları hak etmedikleri yerlere atamaktır.
Ortaçağ Ahlak Anlayışı
Sofuoğlu’nun dört diplomalı olduğu halde yandaş olmadığı için devlet kadrolarında işe alınmayan kızımız için söyleyeceği bir sözü var mı? Ya da sahte diplomaları olduğu mahkeme kararları ile sabit olan eski bir güreşçinin anlatıldığı kadarıyla en az dört yerden huzur hakkı alıyor olmasına bir itirazı var mı? Tabii ki olmaz, olamaz! Çünkü kadının cinsiyeti üzerine inşa edilen Ortaçağ ahlak anlayışına sahip bir zihniyetin çağdaş ahlak anlayışı yoktur.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in gençliğinde ve üniversite yıllarında çektirdiği oldukça özel fotoğrafları var. İsterseniz internetten siz de bulup görebilirsiniz. Ama Almanlar Başbakanları Merkel’in özel fotoğraflarıyla ve soyunup soyunmamasıyla değil, Almanya’yı soyup soymaması ile ilgileniyorlar.
Ahlaki Zirve
Bugün Merkel için dünyanın bir numaralı lideri desek, inanın abartı yapmış olmayız. Geçmişte ünlü Time Dergisi, Merkel’i şahsi menfaat ve zorbalığa taviz vermediği ve dünyada az bulunan bir liderlik örneği gösterdiği için “Yılın Siyasi Lideri” seçmişti. Bugün Almanya’nın 1 trilyon dolar bütçe fazlası var. Hiç Merkel’i övünürken, “bizi kıskanıyorlar” derken, lüks ve şatafat içinde bir yaşam sürdürürken gördünüz mü? Sanırım mütevazi yaşamı dikkatinizden kaçmıyordur! Ne diyorsunuz; Merkel Almanya’daki devlet ihalelerini yandaşlara veriyor ve ihalelerden komisyon alıyor olabilir mi? Bu ahlaki zirve için Sofuoğlu’nun bir açıklaması var mı?
Ayrıca Merkel solcu da değil. Hem Hristiyan Demokrat Parti’nin lideri hem de Protestan bir rahibin kızı. Ortaçağ’da Hristiyan dünyasında da ahlak, kadının cinsiyeti üzerine inşa edilirdi aynen şimdi Türkiye’deki çağdışı zihniyetin sahip olduğu ahlak anlayışı gibi! Bu yüzden cinsellik resmedilmez, kadın ve erkeğin ateşle barut gibi kontrol dışı bir araya gelmesi engellenirdi. Hristiyanlığın önemli ismi Aziz Pavlus, örtüsüz kiliseye giden kadının kafasının kazıtılmasını söylerdi. Bu durum; arkasında dinde reform ile birlikte bilimde, sanatta ve felsefede Rönesans’ın olduğu Aydınlanma sonrasında değişti. Yani sorgulayıcı akıl ve bilim öne çıktı. Merkel, Hristiyan ve Protestan bir rahibin kızı da olsa bu gelişimin, değişimin ve çağdaşlığın ürünü. Ama Sofuoğlu, zihniyet olarak hala Ortaçağı temsil ediyor.
17-25 Aralık
Tam olarak yedinci yılını idrak ettiğimiz bu günlerde 17-25 Aralık 2013’te şahit olduğumuz ve belki de dünya tarihinin görüp görebileceği en büyük yolsuzluk ve rüşvet olayı için Sofuoğlu’nun söyleyecek bir sözü var mı?
Bakan Bayraktar; “Her şey Başbakan’ın bilgisi dâhilinde yapıldı. Bize ne emir verdiyse, onu yaptık” sözleriyle “Bizi yargıya teslim edersen, senin de ipliğini pazara çıkarırız” demek istemişti. Mesaj alındı ve gereği de yapıldı. Madem bu bir FETÖ kumpasıydı, o zaman niye dört bakanın ipi çekildi ve göreve iade edilmedi?
Rüşveti Kim veya Kimler Aldı?
İranlı Zencani, “Türkiye’de 8,5 milyar dolar rüşvet dağıttım” diyor! Sanırım bu rüşveti CHP almadı! Ben de almadım! Kıyısından köşesinden 1 TL bile aldın diyen olursa yargı önünde hesap vermeye hazırız. Değerli okuyucular, yoksa siz mi aldınız o paraları? O zaman kim aldı? Bunun araştırılması gerekmez mi?
“Cemaat bize kumpas kurdu! Tapeler montaj” dendi ve devletin baskıcı gücü kullanılarak yargı, medya ve halk sindirilip olay hasıraltı edildi. Ama bu hasıraltı ediş ilanihaye olmaz, olamaz! Esasında söyledikleri doğruydu; FETÖ iktidara kumpas kurmuştu ama bu, kumpasın içini dolduran bilgilerin yanlış olduğunu göstermezdi. Buna karar verecek olan yargıydı ama konu yargıdan da kaçırıldı. Çünkü en yandaş yargıda bile bu konu asla ve kat’a aklanamazdı.
Evet, tekrar soruyoruz; Sofuoğlu’nun 17-25 Aralık konusundaki yorumu nedir? Ahlaken 17-25 Aralık’ta yaşadıklarımızı nereye koyar? Esas fuhuş Türkiye’ye ve kafasında tüy bitmemiş yetimin ve öksüzün hakkı olan kaynaklar çalınarak halka karşı yapılıyor. Ortaçağ’ın cinsiyetçi ahlak anlayışı pompalanarak da bu gerçek fuhuş halkın gözlerinden kaçırılmaya çalışılıyor.