Zanka

Cumhuriyet Gazetesinden İpek Özbey’in Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajından bir kesit: -Aklınızdan Cumhurbaşkanı adayı olarak hiç Abdullah Gül geçti mi?

Kemal Kılıçdaroğlu: Şöyle ifade edeyim: Bize gelen böyle bir şey yok. Nerden çıktı ben de bilmiyorum.   Abdullah Gül isterse Cumhurbaşkanı adayı olabilir tabii. Kalkıp “Olamazsın” diyemeyiz ki.

–Tabii olabilir de sizin partinizden olur mu?

Kemal Kılıçdaroğlu: Bu konuda bize gelen hiçbir şey yok. Olmayan bir konuda bir düşünce beyan etmemizin mantığı yok. Soru şu: Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar.

***

Kılıçdaroğlu açık kapı mı bırakıyor, nabız mı yokluyor, Gül’e mesaj mı veriyor, yoksa Gül ile ilgili böyle bir niyeti yok mu bilmiyorum.

Fakat eğer Gül aday olarak düşünülüyorsa, bu, CHP’nin savunduğu doğrulardan, siyasette durduğu yerden, mücadele ederken izlediği yoldan utandığı anlamına gelmez mi?

Sağı, sağ bir adayla alt etme stratejisi daha önce denendi. “Ekmek için Ekmeleddin İhsanoğlu” sloganlarıyla meydanlara inildi. Aynı film oynarsa bu kez mutlaka art niyet ararım.

Birileri çıktı Türk halkı sola oy vermez, dedi. Sonra bu düşünce laboratuvarlarda test edilip mutlak doruluğuna ulaşılmışçasına, iki kere iki dört eder hesabı kabul gördü. Ardından da herkesin ağzına sakız oldu.

Bu yüzden mi sağcı adaylar üzerinde duruluyor? Hâlihazırda tepedeki zaten sağcı, insanlar bir başka sağcıya, aynı zihniyete niçin oy versin?

Türk halkı sola da oy verir fakat önce buna CHP’nin inanması şart. İnsanların oylarını belirleyen en önemli şey ekonomidir; boş cüzdanları, ödeyemedikleri kiraları, yapamadıkları market alışverişi, bir türlü bulamadıkları iştir. Asıl mesele sağcı ya da solcu bir parti değildir.

Siz topyekûn bir ayağa kalkışla canı gönülden, gayretle, aşkla, sarsılmaz bir inançla biz memleketi yönetmeye talibiz. Biz iktidarın AKP seçmenine TV’lerden dayatarak söylediği şekilde bir CHP değiliz der, tüm teşkilatlarınızı seferber eder, kendinizi ve projelerinizi anlatma yoluna giderseniz niçin başarılı olmayasınız.

Sahalara inin. Eğer sağcı bir aday çıkararak AKP’ye benzeme, onun yolundan gitme gibi bir çabanız varsa, illaki bu partiden bir şeyler esinlenecekseniz, onların kadın ve gençlik kollarını örnek alın. Yerinde duramayan, inanmış, eğitimli bir genç kitleniz var. Sadece işaretinizi bekliyorlar. CHP’nin kadın kolları ne iş yapıyor, ben hiçbir seçimde onlarla karşılaşmadım. AKP’nin en ücra köşelere dek ulaşıp nasıl particilik faaliyetleri yürüttüğünü inceleyin, asla sol tabanı, sizi destekleyenleri üzmeyin, onları küçümsemeyin.

Deveden fil, filden deve yapabilir misiniz? Abdullah Gül milli görüş anlayışıyla yetişmiş, Cumhuriyete, laikliğe mesafeli bir adam. Ondan Atatürk ve ilkelerine saygılı bir siyasetçi çıkarabilir misiniz?

Diyelim ki Gül’ü aday gösterdiniz, olması imkan dâhilinde değil ya hadi seçimi kazandı Cumhurbaşkanı oldu diyelim. Bu durumda CHP mi Gül’e uyacak, Gül mü CHP’ye. 10 Kasım geldiğinde bu zat-ı muhteremin kulak iltihabının nüksetmeyeceğini mi umuyorsunuz. 1969’da emperyalizm karşıtları altıncı filoyu protesto ederken, Gül, altıncı filoya karşı seccade atmış namaz kılıyordu.

Dünyanın her yerinde çok uzun zaman iktidarda kalan partiler yıpranır, muhalefet güçlenir. Bu kaçınılmaz doğal bir sonuçtur. Fakat CHP güçlenmemek için direniyor.

Hanımefendiler Beyefendiler, lütfen artık bir şeyler yapın, oturduğunuz koltukta hafifçe kıpırdansanız bile desteğiniz artacak. Bıçak kemiğe dayandı. Korkmayın, akıl dışı hesaplar içine girmeyin, başınız dik, eliniz titremeden dümenin başına geçin. Doğrulukla, iyilikle, saygıyla, güzellikle, demokrasiyle, hakla hukukla yönetin.



Bu içeriğe emoji ile tepki ver