On sekiz yaşından küçüklerin pek çoğu henüz kemik gelişimini bile tamamlamıştır.
On sekiz yaşından küçük olanlar bizim gözümüzde çocuktur, zaten kanun önünde de öyledirler çünkü reşit değildirler.
İri yapılı olduğu için on dört yaşında bir kız çocuğu yetişkinmiş gibi gözükebilir. Fakat hepimiz biliyoruz ki bu yaşta biri evliliğe ve evliliğin getirdiği sorumluluklara zihinsel olarak da fiziksel olarak da hazır değildir.
Âşık olduğunu sanır fakat bu çocukça bir hevestir o kadar.
On dört yaşında bir kız çocuğuna, “Bilmem kimlerin oğlu seni görmüş, çok beğenmiş, ben ömrü hayatımda o kadar güzel bir kız hiç görmedim demiş. Nasıl yakışıklı nasıl beyefendi. Biz mutaassıp insanlarız, ailesi ailemize uygun, içki kumar bilmezler. Ayrı ev açacaklarmış, sana ne istiyorsan alacaklarmış. Gelinlik giydiğini düşünsene.” derseniz ve bu yaşta bir kız çocuğunun aklını çelecek pek çok şeyi daha ince ince beynine işlerseniz, bir hafta sonra otuz yaşındaki damat beye âşık olur, taş çatlasın on gün sonra evlenmek ister.
Çocuk istismarı çift taraflı işler. İşte küçük bir kız çocuğunu bu telkinlerle evlenmeye ikna etmek çocuk istismarcılığının öteki tarafıdır.
On dört yaşında bir kız çocuğunu düzenli bir cinsel yaşam için yatakta tahayyül edemezseniz. Çocuktur çünkü.
On dört yaşında bir kız çocuğuna koca bir evin sorumluluğunu yükleyemezsiniz, onu kafanızda bütün gün yemek, temizlik, ütü yaparken canlandıramazsınız. Çocuktur çünkü.
On dört yaşında bir kız çocuğunun iki sene sonra kucağında bir bebek olması, garabetlerin en büyüğü, zalimliğin de zalimliğidir.
Hani bu yasa çocuk istismarcıları için değil de aile kurmuş, mağdur olmuşlar için çıkarıldı deniyor ya…
Olan olmuş, her iki taraf da memnun, bu insanlar artık aile, çoluk çombalağa karışmışlar, deyip on sekiz yaşından küçüklerle evlenenleri affederseniz, çocuklar üzerinden kim ne yapmak istiyorsa sınırsız şekilde özgürdür demeye getirirsiniz.
Biz bu çocukları altın bir tepsiyle ruhu kara elleri kara insanlara sunuyoruz demiş olursunuz. İnfaz yasası kabul edilemez, hazmedilemez.
Öyle ki: “Biz pılımızı pırtımızı toplayıp çıkalım, siz artık ne istiyorsanız onu yapın, çocuk evlilikleri özendirin!”
“Biz tası tarağı toplayıp çıkalım, kendi aranızda komik senaryolar yazıp oyunlar oynayın!”
“Biz çıkalım niye diyeniniz olmasın!”
“Biz çıkalım temelli meydan ahlaksızlara, hırsızlara, vurgunculara kalsın, gemi azıya alanlar baş tacı olsun. Siz de rahat edin biz de!”
“Yorulduk, kapıyı çarpıp çıkalım, bir daha arkamıza bile bakmayalım!” diye haykırmak istiyorum.