Zanka

14 Aralık 2020 tarihinde yapılan bütçe görüşmelerinde CHP grup başkan vekili Engin Altay Meclis kürsüsünden şu sözleri dile getirdi:

“750 bin garsondan, bulaşıkçıdan, aşçıdan, servis şoföründen bahsediyorum. Bir anlık, bu akşam, şimdi, ara verince yemek yerken aklımıza onları getirelim. Evinize gidin, dediler. Eski Bakan diyordu ki şu kadar milyar verdik. Vallahi verilmedi arkadaşlar, kredi verildi, borç verildi. Borçlar ertelendi. Üç Sayın Bakan burada, hoş geldiniz, siz de o kabinenin üyelerisiniz. Teferruatı, teknik işleri boş verin. Millet aç deyince hoplamayın arkadaşlar, millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor.”

Altay’ın kuru ekmek sözleri üzerine AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin araya girip: “O zaman aç değil demek.” diye seslendi.  CHP’li Altay ise: “Kuru ekmek! Bu tutanağı alacağım, bu tutanağı alacağım, bak, göreceksin, milletten özür dileyeceksin.” diyerek tepki gösterdi.

Şahin Tin karşısındaki konuşmacının sözlerini kullanarak milletin aç olmadığını ispata çalışırken, içler acısı gerçeği son derece basit ve çıplak bir şekilde ilan etmiş oldu. Siyaset kıvrak zekâların, bilgi birikimi olan insanların uğraşı olmadığında parti ve lider fedailiğine dönüşüyor. İnsanlar uzun süre kötü yönetilen bir ülkede yokluk içinde yaşarsa, zamanla fakirliğini çaresizliğini unutuveriyor. Sanki hayat öteden beri hep bu şekilde akıyormuş, her şey olağanmış gibi. Komiktir ki gidişatı, bize bu düzeni reva görenler bildiriyor. Gün geliyor, kuru ekmekle karnımızın doyduğu haberini veriyorlar. Yüce Meclis’in çatısı altında milletin yoksulluğuyla dalga geçenler, iktidardan indiklerinde bunu kabul edip sindirebilecekler mi? Bugün millete kuru ekmeği layık görüp ne varmış hâlinizde, oturun oturduğunuz yerde mesajı verenler, yarın mağlup olup köşelerine çekildiklerinde, onlardan geçmişin hesabı sorulduğunda ne varmış hâlimizde diyebilecekler mi?

Milletin kuru ekmek yiyerek tıka basa tok olduğu haberini alan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise yakın zamanda bir eline iş, diğerine aş yazarak intihar eden vatandaş sorulduğunda cevap vermemeyi tercih edip “Türkiye’de yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk sorun olmaktan kalktı.” dedi.

İşsizlik rakamları ile ilgili konuşan Erdoğan iseŞimdi eğitim düzeyinin yükselmesinin de etkisiyle işsizlik rakamlarımız nispeten yüksek çıkıyor. Mesele iş gücüne katılım oranının eskisine göre çok daha faza yükselmiş olmasıdır.” diyerek her önüne gelen iş aramaya kalkmazsa işsizlik rakamları düşük çıkacaktır demeye getirdi.

Kuru ekmek yiyorlar öyleyse toklar; fakirlik, işsizlik yok diye açıklamalar yapılırken, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, halk ekmek büfelerinin önünde uzun kuyruklar oluştuğu için ucuz ekmeği daha çok ihtiyaç sahibine ulaştırmak istedi. Bu büfelerin artırılmasını bir kez daha belediye meclisi gündemine getirdi. Öneri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

AKP ve MHP’nin amacı insanları ucuz ekmekten mahrum bırakmak uğruna, CHP’ye ait İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin iyi işlere imza atmasını engellemek, halkın ihtiyaçlarını karşılayarak başarılı bir belediyecilik yapmasının önüne geçmek değildi. Eğer amaç bu olsaydı tarifi imkânsız bir kötülük ve halk düşmanlığı derdim. Cumhurbaşkanı’mızın dediği gibi aslında işsizliğin düşük olması, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’mızın dediği gibi yoksulluğun olmaması, AKP Milletvekili Şahin Tin’in dediği gibi milletin kuru ekmekle tıka basa tok olması sebebiyle büfelere karşı çıktılar.

Yine aç insanlar ikna yöntemi ile tok olduklarına inandırılmaya çalışılırken, işsizler ikna yöntemi ile işi gücü olan insanlar olduklarına inandırılmaya çalışılırken, Ankara Büyük Şehir Belediyesi insanın gönlünü ferahlatan bir işe daha girişti. Salgın nedeniyle işsiz kalan, evine ekmek götüremeyen servisçi esnafına destek olabilmek amacıyla yirmi sekiz servis aracını bir ay boyunca günlük dört yüz elli liradan kiraladı.

Birileri büyük şirketlerin reklam-tanıtım faaliyetlerini örnek alarak pazarlama taktiği ile ülkeyi yönetmeye çabalarken, birileri iyi niyetle canla başla çalışıyor. Sabahlara kadar konuşmaya devam edin, yeter ki bu belediyelerin ayağına bağ olmayın.

 



Bu içeriğe emoji ile tepki ver