140 Journos ekibinin “Ya Devlet Başa” isimli belgeselini izledim. Animasyon şeklinde başlıyor, Bülent Arınç, İsmail Saymaz gibi önemli isimlerin röportajları ile devam ediyor.
Birbirinden bağımsız bu röportajlar toplanıp videoya eklenmiş.
Ergen işi kanla duş yapan mafya babası animasyonunun ardından, izleyiciye derin devlet ve derin devletin kanunsuz işleri ile Sedat Peker'in ne kadar yiğit bir insan olduğu anlatılıyor.
Devlet kademelerine çöreklenmiş karanlık insanlar, çete yapılanmaları niçin derin devlet şeklinde isimlendiriliyor, onlara yüce bir anlam yükleniyor; adi mafya babaları, yozlaşmış asker ve siyasiler niçin önemli insanlarmış hatta devletin ta kendisiymiş gibi gösteriliyor bilmiyorum.
Katil, hırsız, psikopat ve sadistlerin kendinden memnun olmak ve kendini sevip kabul etmek için giriştikleri bir çaba olmalı.
Derin devlet martavalının vakti geldikçe bir tutam gizem, bir tutam vatan millet sakarya, bir tutam kahramanlık serpilerek temcit pilavı gibi önümüze sürülmesinin nedeni de bu olsa gerek.
Her neyse, video boyunca adalet dağıtan, devletin işlevsiz kaldığı yerde devlet baba olan Sedat Peker'i izliyoruz.
Hatta HDP oylarını paylaşmayan siyasi partiler gibi Kürt güzellemesi yapıyor. Pek tabii yıllar yılı size haksızlık edildi, diyor. Tabiri caizse onaylanmak, taraftar toplamak için tipik bir siyasi gibi herkese mavi boncuk dağıtıyor. Kürtlere göz kırptıktan sonra, aklı ermemiş küçük bir çocukla alay edercesine videonun sonunda “Turan'ı kuracağız.” diyor.
Soylu'yu tehdit ederken muhalif parti lideri gibi AKP’ye meydan okuyor. Geçmişte AKP için yaptığı destek mitinglerinin görüntülerini veriyor, onlar için neler yaptığını anlatıyor. Videonun sonlarına doğru niçin AKP yandaşlığından cayıp AKP düşmanı olduğunu da anlatıyor.
AKP; adaleti, ekonomiyi yerle yeksan edip ülkeyi çıkmaza sürüklediği için değil...
Halkı enflasyonla, pahalılıkla inim inim inlettiği için değil...
Baskı yönetimi kurduğu için değil...
Tarım ve hayvancılık sektörünü durma noktasına getirdiği için değil...
Evine polisleri sokup küçük kızını korkuttuğu, ailesini zor duruma soktuğu için.
Evet, bir mafya babası her ne kadar sosyal medyayı iyi şekilde kullanıp tüm dikkatleri üzerine çekse de duygusal zekâsı, iyi ile kötüyü ayırabilme yetisi değişip gelişmiyor.
Bu adamın tek derdi hakkında soruşturma açılması, eskisi gibi korunup kollanmaması, ailesinin mağdur edilmesi vesaire…
Ben hem AKP yönetimine hem de bu adama karşıyım. Ahlâkî değerleri olmayan bir aklı evvel vasıtasıyla muhalefet yapacaksak vay hâlimize.
Peker ülkenin tehlikeli gidişatını önemsemiyor. Onun gündeminde sadece şahsi çıkarları ve şu zamanlarda yaşadığı zorluklar var.
Soruyorum size, Süleyman Soylu ile barışsa, hakkındaki davalar suçlamalar ortadan kalksa yine AKP'li olmaz mı, AKP için oy istemez mi?
2015 yılında Rize Cumhuriyet Meydanında bir miting düzenliyor ve şunları söylüyor:
"Arkadaşlarım, bana neden Recep Tayip Erdoğan’a destek veriyorsun, hemşerin diye mi, diye soruyorlar. Bende bir insanı sevmek hatta onu öldürmek onun dünyasındadır. Ülke yönetimini seçerken aklımıza ve mantığımıza güvenmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti kaderi ile Recep Tayip Erdoğan’ın kaderi birlikte devam eder. Recep Tayyip Erdoğan çöktürülürse devlet de çöktürülür. Ben Recep Tayip Erdoğan'ı seviyorum. Adalet ve ülke yönetimi söz konusu olursa babamı tanımam ancak Recep Tayip Erdoğan ile bu ülke bir yerlere varacaktır. Koalisyonlara ülkenin kaderini bırakmayın. Koalisyonlar ülkelerin kanseridir, oy verirken buna dikkat edin, bu milletin kaderini belirleyin."
Bugün sert muhalif gazeteci olmak üzere Erk Acarer’ler, Yılmaz Özdil’ler Sedat Peker'in muhabirliğini yapıyor onun ağzına bakıyor, onun üzerinden hükümete yükleniyorlar. Bu adamın kirli mafya işlerine hizmet etmeye değer mi?
Yarın Peker AKP ile barıştığında ya da kendini koruyup kollayacak yeni kurum ve kuruluşlar bulduğunda yine onun sözcülüğünü yapacak, mafya babası hayranlıklarına devam edecekler mi?
Her iki taraf da birbirini kullanıyor, gazeteciler haber yapmak ve kimi skandalları meydana çıkarmak için Peker'i; Peker de düştüğü zor durumdan kurtulmak için gazetecileri kullanıyor diyebilirsiniz. Yolsuzluk, usulsüzlük, haksızlık, adaletsizlik, vurgun, talan gözünü açıp görene meydanda. Mafya babasının taşeronluğuna gerek var mı? Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.