Hülya Koçyiğit emekliler bu ülkeye yük dedi mi demedi mi bilmiyorum. Bu sözü söylemedim diye açıklama yapmış.
Eğer böyle bir düşünce mevcutsa sadece emekliler değil, tek tek sıralayacağım şu insanlar da yükler.
*Kanser hastaları. Tedavileri, ilaçları çok pahalı.
*Akıl hastaları. Yine yükler, üretime katkıları yok. Yiyip içip gün dolduruyorlar.
*İşsizler. İşsiz oldukları için ekonomiyi aşağı çekiyorlar, işsizlik rakamlarını yükseltip piyasaların moralini bozuyorlar.
*Üniversite mezunları. Çok fazlalar, çığ gibi de büyüyorlar, onlarla ne yapılır bilmek çok zor.
*Muhalif vatandaşlar. Utanmadan sakıncalı, muhalif şeyler düşünüyor, seçim zamanı tutup muhalif partilerin mitinglerine gidiyorlar.
*Birtakım yansız dereceler veren uluslararası derecelendirme kuruluşları. En başta, en baştakinin asabını bozuyor, küplere binmesine sebep oluyorlar. Bu sinirle onun ülkeyi yönetmesini güçleştiriyorlar. Hâlbuki hükümetin açıkladığı enflasyon rakamları gibi sevecen ve iktidardan yana olsalar her şey düzelecek. Zaten ekonomi dediğin yüzde doksan moraldir. Elle tutulup gözle görülen, tadılan, koklanan bir şey değildir, hayalidir. İyi derseniz iyi olur.
*Merkez Bankası. En baştaki, “Faizleri düşür!” diye bağırıp çağırmaya başladığında, bu talebe anında cevap verip şıp diye faizi düşürmüyor.
*İlk ve orta öğrenim gören öğrenciler. Bütçede yer kaplıyor, atanacak öğretmenler, şunlar bunlar derken zaman ve para kaybına sebep oluyorlar.
*Yükseköğrenim gören öğrenciler. Protestoya, başkaldırmaya eğilimli olanları bir hayli, mesela tuttu geçen gün yemeğe gelen zamları protesto ettiler.
*Yetmiş yaş ve üzerindeki insanlar. Nefes almaları, güzide ülkemizde kapladıkları hacimleri abes. Ne işe yararlar. Sağlık giderleri oldukça yüksek. Hem emekli hem de yaşlılar.
*Geçen kış soğan, patates yemekte ısrar eden vatandaşlar. Bu sene gözlerini açık tutup azgın lobilerin oyununa gelmemeli, boğazlarına dur demelidirler.
*Asgari ücretle çalışanlar. Fakirlikten büyük kabahat mi olur, hükümetimizi zor durumda bırakıyorlar.
*Dayak yiyen, öldürülen kadınlar, Kur'an kurslarında tacize, tecavüze uğrayan sabiler. Sosyal medyanın gündeminden düşmüyor, ülkenin imajına zarar veriyorlar.
*Ateistler, deistler, panteistler. Ne işleri var, hepsi kâfirler.
*Bazı bilim insanları, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler, TV programcıları. Halkı düşünmeye sevk ediyor, sorgulama gibi tehlikeli bir eyleme sebep olabiliyorlar.
*Genç yaşta evlenemeyip tavşan gibi üreyemeyen evde kalmışlar. Dinen sakıncalılar. Evlilik dışı faaliyetlere girişip liderimizin midesini bulandırıyorlar.
İşte, emeklilerin yanı sıra bu insanlar da ülkeye yükler. Olmasalar dağlar taşlar bile güllük gülistanlık. Bir kere Sayın Ekonomi Bakanımız ekonomiyi çok daha rahat yönetir, verdiği brifinglerde çok önemli noktaları açıklamakta, kendini ifade etmekte zorlanmaz. O zaman görün ülke nasıl şahlanıyor. Bizi tutabilene aşk olsun. Kalanlarla süper güç oluruz. Uluslararası ticarette bile Türk lirası kullanılır. Bütçemiz fazla verir. ABD gibi dünyanın muhtelif yerlerine demokrasi götürür, sayısız üstler kurarız.
